2,5 milyon insan risk altında

Yer bilimci Prof. Dr. Naci Görür katıldığı canlı yayında ihtimaller içerisinde İstanbul depremiyle alakalı dikkat çeken değerlendirmelerde bulundu. Beklenen İstanbul depreminin 7,2 ila 7,6 büyüklüğünde olacağını belirten Görür, “Beklediğimiz zelzele ilk önce Kumburgaz Fayı’nda olacak. Bu zelzele olursa 6 Şubat’taki depremden daha büyük zarar verir. 2.5 milyon insan risk altında” dedi.

6 Şubat zelzele felaketinin sonrasında açıklamaları dikkatle takip edilen yer bilimci Prof. Dr. Naci Görür, Habertürk’teki canlı yayında Eren Eğilmez’in sorularını yanıtladı. Olası İstanbul depreminin 7,2 ila 7,6 büyüklüğünde olacağını anlatım eden Görür, depremin ilk önce Kumburgaz Fayı’nda olacağını belirtti. Görür, “Bu zelzele olursa 6 Şubat’taki depremden daha büyük zarar verir. 2,5 milyon insan risk altında” diyerek uyarıda bulundu.

Görür’ün açıklamalarından öne çıkanlar şöyle;

“İstanbul’da beklenen zelzele 7,2 ila 7,6 arasında değişiyor. O kesin. Bilimsel çalışmalar bunu gösteriyor. Bu zelzele olursa 6 Şubat’taki depremden daha büyük zarar verir. Sokak başlangıcında iki ev yıkılırsa orayı unutun. Ne yardım götürebilirsin ne de kurtarabilirsiniz. 600 bin mesken yani siz dilerseniz her konutta 4 şahıs düşünün daire gibi düşünün. 4 kişiden 2,5 milyon insan ölümle burun buruna kalır. Vereceğimiz can kaybı olağanüstü boyutta olur.

Deprem Marmara Denizi içerisinde olacak. İstanbul içerisinde fay kırılacak diye bir şey yok. Biz İstanbul dediğimiz vakit İstanbul’da olmaz bir farklılık koyuyor ya öyle bir şey yok. Marmara’da 160 km uzunluğundaki bir fay uzunluğudur. Beklediğimiz zelzele ilk önce Kumburgaz Fayı’nda olacak. Depremden İstanbul’dan Tekirdağ’a kadar o yerler etkilenir. Depremin büyüklüğüne, zemine, yapı stoğuna kadar etkilenecek alan genişliği değişir. Doğu’dan Güney’de Balıkesir, Çanakkale, Yalova’ya kadar etkilenir. Depremin olduğu yerden uzaklığınız, bulunduğunuz zemin ne kadar sağlam gibi etkenlerle depremin sertliğini daha azca hissedebilirsiniz. Siz kıyıya yakınsınız, zemininiz iyiyse, statiği ile projesi birbirine ahenkli ise oldukça muhtemelen o binadan sağ çıkarsınız. O bina hasar almaz demiyorum. Lakin sahibini sağ olarak çıkartır. Biz hiç bir bina çatlamaz demiyoruz.

24 yılda İstanbul depreme hazır hale gelebilirdi. Lakin bugünkü durumunda İstanbul depreme hazır değil. Hiçbir şey yapılmadı diyemeyiz. İlk başlangıçta Acil Afet Yönetim Merkezi kuruldu. Belediyeler ona göre çalıştı. Her mahalleye konteyner konuldu. İstanbul Valiliği, hastane ve okulları elden geçirdi. Viyadükler, yollar, köprüler yapıldı. Bir ekip tatbikatlar yapıldı. AFAD planlar uygulamalar yaptı. Hazırlıklar yapıldı. Lakin bunlar kafi değil. Bu yapılanların bir oldukça ya afete yönelik ya da masa başlangıcında kalıyor. 16 milyonun oturmuş olduğu konutlar depreme hazırlanmadı. Vatandaşlar kendi evlerini depreme hazırlamadı. Bunlar vatandaşın kabahati değil. Devlet nezaret test ve sorumluluğu altında yapmalı. Vatandaş ve Yerel Yönetim ile Merkezi Yönetim kol kola verir ve çalışırsa yapılabilir. Ne yapmamız gerekli olanlar belli. Bir kent, idare ve idare sistemi, halk, altyapı, yapı stoğu, etraf ve eko sistem, ekonomiden oluşur.

Altyapı söylediğim yol , köprü, viyadük, kanalizasyon çalışması, içme suyu şebekesi. Doğu Anadolu’daki depremde 10 kentin ne hale düştüğünü gördük. Bütün İstanbul’un altyapısını zelzele dirençli yapmamız, test etmemiz lazım. Bugün mahalli idare altyapı işi ile uğraşıyor. Belediyenin belli bir bütçesi var. Hükümet ile belediye kolkola olmadan bu iş başarılamaz. Sadece belediye ya da yalnızca hükümet ile olmaz.”

Bir yanıt yazın

beylikdüzü escort