Saadet Partisi’nden 15 Temmuz sorusu

Saadet Partisi Grup Başkanı Selçuk Özdağ, 15 Temmuz’daki darbe girişiminin sonrasında el konulmuş olan FETÖ’ye ait yurt ve okullara ne işe yaradığını sordu.

Özdağ, Meclis’te düzenlemiş olduğu basın toplantısında, barınma sorununun, üniversite öğrencileri ve aileleri açısından ilk başta yer aldığını söyledi.

Üniversiteye yerleşen gençlerin, barınacak bir yer bulamadığı için kayıt yaptırmaktan vazgeçtiğini öne devam eden Özdağ, İstanbul, Ankara, İzmir, Konya, Antalya, Bursa, Eskişehir ve Trabzon’da bir üniversiteye yerleşen gençlerden kayıt yaptıranların sayısında ciddi anlamda azalma görüldüğünü anlatım etti. Özdağ, kayıt yaptıramayan fakat hakkını kaybetmemek için üniversite kaydını dondurmak isteyen gençlerin, “fakirlik belgesi” alması icap ettiğini belirterek, “Fakirlik belgesi istemek, utanç belgesi istemek demektir.” dedi.

Türkiye’de geçen sene aşağı yukarı 7 milyon üniversite talebesi bulunduğunu, bunların 4,5 milyonunun örgün eğitim aldığını özetleyen Özdağ, devlet yurtlarının döşek kapasitesinin ise 800 bin bulunduğunu kaydetti.

Sıradan hususi yurtlarda 4 benlik oda fiyatlarının 40-50 bin lira olduğunu, ekonomik güçlük yaşayan ailelerin, birtakım vakıf ve dernek yurtlarına yöneldiğini dile getiren Özdağ, şu şekilde konuştu:

“Aileler, çocuklarını diğer şehirde okutmak isterse, her şeyi göze alıp ya belli vakıf ve derneklerin ya da ruhsatsız, denetimsiz kaçak yerlerin yolunu tutuyor. Söz mevzusu durum, iktidarın bilgili bir tercihi ve maalesef uzunca bir süredir bu politikayı uyguluyor. Kimi üzücü, hatta kan donduran olayların da yaşandığı bu yurt ve türevlerinin, insan devşirmek için birer kuluçka vazifesi gördüğünü biliyoruz. Bunları, en yakın misal 15 Temmuz’daki o melun vakadan sonrasında bu işlere tevessül edenlerin nerelerde yetiştirildiklerine bakarak söylüyoruz.”

Özdağ, FETÖ’ye ait olduğundan el konulmuş olan yurtlara dair “15 Temmuz’dan sonrasında el konulmuş olan yurt ve okullara ne oldu? Devlet bu tarz şeyleri sahip çıktı mi? İddialara göre bu yurtlar gene aynısı vakıf ve derneklere mi devredildi? Böyleyse bunun bir amacı var mı? Bu iddialar doğru değilse bütün bu yurt ve barınma yerlerinin ayrı ayrı envanterini, kimlere tahsis edildiğini ya da devredildiğini kamuoyuna açıklamayı düşünüyor musunuz?” sorularını yöneltti.

İktidara, bu eğitim-öğretim döneminde üniversite öğrencilerinin barınma sorununa yönelik hangi önlemleri aldığını da soran Özdağ, öte taraftan yap-işlet-devret yöntemiyle inşa edilen yurtların durumunun açıklanmasını istedi.

Selçuk Özdağ, Anayasa’nın “Kimse eğitim ve tahsil hakkından mahrum bırakılamaz” hükmünü anımsatarak, iktidarın, bu hak bağlamında eğitim ve barınma problemlerini bir an evvel çözüme kavuşturması icap ettiğini belirtti.