Mevlana kimdir? Mevlânâ Celâleddîn-i Rûmî kimdir?

Fikirleriyle insanlığa fer tutan Mevlana Celaleddin-i Rumi, 30 Eylül 1207’de Horasan’ın Belh şehrinde doğdu. Karaman’a 1222 senesinde gelen Hazreti Mevlana, hayatını “Hamdım, piştim, yandım” laflarıyla özetledi. Tasavvuf dünyasında şiirleri ve düşünceleriyle bir devrim yaratan Mevlana, ölüm gününü “yeniden doğuş günü” olarak kabul etti.

Mevlana kimdir? Mevlana iyi mi bir hayat yaşadı? Mevlana’nın aslolan mesleği nedir? Mevlena nerede ve ne vakit öldü? Mevlana, Şems ile ne vakit tanıştı? İşte detaylar… 

Nevaf Bilek kimdir?

Nevaf Bilek kimdir?

Peki Mevlana kimdir?

Mevlânâ Celâleddîn-i Rûmî, Celâleddin Muhammed Rumi (Farsça: جلال‌الدین محمد رومى), ilaveten Celaleddin Muhammed Belhî (Farsça: جلال‌الدین محمد بلخى) ya da yaygın adlarıyla Mevlânâ ya da Rumi (30 Eylül 1207 – 17 Aralık 1273), 13. yüzyılda Anadolu’da yaşamış bir Fars tasavvufçu, ilahiyatçı ve Sufi bir mistik şairdir. Mevlana’nın tesiri milli sınırları ve etnik ayrımları aşar: onun manevi mirası son yedi yüzyıldır İranlılar, Tacikler, Türkler, Yunanlar, Peştunlar, Orta Asya ve Hint Yarımadası Müslümanları tarafınca büyük oranda takdir edilmektedir. Şiirleri dünya dillerinin çoğuna geniş çapta çevrilmiş ve muhtelif biçimlere aktarılmıştır. Mevlana Amerika Birleşik Devletleri’nde “en tanınmış şair” [6] ve “en oldukça satan şair” olarak tanımlanmıştır.

Eserlerini sıklıkla Farsça yazmış ama seyrek de olsa birtakım durumlarda Türkçe, Arapça ve Yunanca da kullanmıştır. Konya’da toplanan “Mesnevi” isimli eseri Fars dilinin en büyük şiirlerinden biri olarak kabul edilir. Eserleri İran’da ve Farsça konuşulan ülkelerde geniş çapta okunmaktadır. Eserlerinin çevirileri bilhassa Türkiye, Azerbaycan, Amerika ve Güney Asya’da oldukça popülerdir.Şiirleri yalnızca Fars edebiyatını değil, Osmanlı Türkçesi, Çağatayca, Urduca, Bengalce ve Peştuca dillerinin yazınsal geleneklerini de etkilemiştir.

Mevlânâ’nın bugün Afganistan toprakları içinde bulunan Belh kentinde, 1207 senesinde doğduğu düşünülmektedir. Belh’den göç ettikten sonra, 21 yaşına geldiğinde, Anadolu Selçuklu Devleti’nin başkenti olan Konya’ya yerleşmiş ve yaşamının geri kalanını burada geçirmiştir. 17 Aralık 1273 tarihinde Konya’da ölmüştür.

Mevlana Kimdir, Mevlana'nın Kısaca Hayatı, Mevlana Celaleddin Rumi

Çocukluk ve göç

Mevlana’nın babası, Rumi takip edenleri tarafınca “Alimlerin Sultanı” olarak malum bir ilahiyatçı, hukukçu ve bir mistik olan Bahaeddin Veled’di. Sultan Veled’in İbadetnamesi ve Şemseddin Aflaki’ye (c.1286 – 1291) göre, Mevlana Ebu Bekir’in soyundandı. Ancak birtakım modern bilim insanları bu iddiayı reddetmektedirler. Rumi ya da babası için Harzemşah’tan anne soyunun olduğu iddiası da, aileyi kraliyetle ilişkilendirmek için tasarlanmış, tarihsel olmayan bir menkıbe olarak görülüyor ve kronolojik nedenlerle reddediliyor. Aile için sunulan en kusursuz şecere, meşhur Hanefi hukukçularına kadar uzanan altı ya da yedi nesildir.

Kaynaklarda Bahaeddin’in annesinin ismini öğrenemiyoruz, yalnızca ondan “Māmi” diye bahsettiğini ve 1200’lere kadar yaşayan kolay bir hanım bulunduğunu öğreniyoruz. Mevlana’nın anası Mu’mina Hâtun’dur. Birkaç dönem süresince ailenin mesleği, nispeten liberal Hanefi Maturidi mektebinin İslami vaazlarıydı ve bu aile geleneği Mevlana da sürdürdü.

1215-1220 yılları aralığında Moğollar Orta Asya’yı işgal ettiğinde, Bahaeddin Veled, bütün ailesi ve bir öbek müridi ile batıya doğru yola çıkar. Üzerinde uzlaşılamıyan menâkıbeye göre, Rumi en meşhur mistik İranlı şairlerden biri olan Attar ile İran’ın Horasan eyaletinde Nişabur şehrinde karşılaşır ve Mevlana’nın manevi üstünlüğünü ayrım eder. Babasını önünde yürüyen oğlu için “İşte bir deniz ve sonrasında bir okyanus geliyor” der.

Attar çocuğa, ruhun maddi dünyaya karışması ile ilgili bir kitap olan Asrārnāme’sını verir. Bu randevu on sekiz yaşındaki Mevlana’yı derinden etkilemiş ve daha sonrasında eserlerine esin deposu olmuştur.

Veled ve beraberindekiler Nişabur’dan Bağdat’a doğru yola menfaat ve çoğu bilgin ve sufiyle karşılaşır. Bağdat’tan Hicaz’a masraf ve hac yaparlar. Kervanları Şam, Malatya, Erzincan, Sivas, Kayseri ve Niğde’den geçer yedi yıllığına Karaman’a yerleşirler; Rumi’nin anası ve adam kardeşi orada ölür. 1225 senesinde Mevlana, Karaman’da Cevher Hatun ile evlenir. İki oğlanları olur: Sultan Veled ve Alaeddin Çelebi. Karısı ölünce Rumi yeniden evlenir ve ondan Amir Alim Çelebi ve Melike Hatun doğar.

Bahaddin 1 Mayıs 1228’de, büyük olasılıkla Anadolu hükümdarı Alaeddin Keykubad’ın daveti ile Konyaya gelir ve Anadolu Selçuklu Sultanlığı’nın en batısındaki Konya’ya yerleşir.

Eğitimi ve Şems-i Tebrizi ile karşılaşmaları

Bahaddin bir medresenin başkanı idi ve öldüğünde, yirmi beş yaşındaki Rumi, molla olarak onun konumunu devraldı. Bahaddin’in öğrencilerinden biri olan Burhaneddin Mevlana’yı şeriat ve bilhassa Mevlana’nın babasının Tarikatında 1240 a kadar eğitmeye devam etti.

Mevlana’nın kamusal hayatı daha sonrasında başladı: Konya camilerinde fetvalar ve vaazlar veren bir İslam Hukukçusu oldu. Ayrıca Molvi (molla) olarak vazife yapmış oldu ve medresede ders verdi.

Bu dönemde Mevlana’nın Şam’a yolculuk etmiş olduğu ve burada dört sene geçirdiği söylenmektedir.

15 Kasım 1244’te derviş Şems-i Tebrizi ile tanışması hayatını tamamiyle değiştirdi. Rumi etkin bir öğretmen ve hukukçudan bir çileciye dönüştü.

Şems Tebrizi türbesi, Hoy

Şems, Ortadoğu’yu dolaşıp “arkadaşlığına dayanabilecek” biri için dua eder. Bir ses ona, “Karşılığında ne vereceksin?” der. Şems, “Başımı!” diye yanıt verir. Sonra ses, “Aradığınız şahıs Konyalı Celaleddin’dir” der. 5 Aralık 1248 gecesi Mevlana ile Şems konuşurken şems arka kapıya çağrılır ve bir daha görünmemek suretiyle dışarı çıkar. Şems’in, Mevlana’nın oğlu Alaaddin’in onayı ile öldürülmüş olduğu söylenir; şayet öyleyse, Şems hakikaten de tasavvufi dostluk ayrıcalığı için başını vermiştir.

Mevlana’nın Şems’e olan sevgisi ve Şems’in ölümünde yaşamış olduğu yas, ifadesini lirik şiirlerden oluşan Divan-ı Kebir’de buldu. Kendisi Şems’i aramaya çıktı ve yeniden Şam’a gitti. Orada anladı:

“    Neden aramalıyım? ben onunla aynıyım.
Onun aslı benim aracılığımla konuşuyor.
Kendimi arıyordum!”

MEVLANA MÜZESİ | Kültür Portalı

Daha sonraki hayatı ve ölümü

Mevlana Türbesi, Konya

Mevlananın kendisi gazel bestelemiş ve bunlar Divan-ı Kebir (Divan-ı Şems Tebrizi’) de toplanmıştır. Mevlana, bir kuyumcu olan Salahaddin Zerkub’da yeni bir arkadaş buldu. O’nun ölümünden sonrasında da katibi ve talebesi Hüsameddin Çelebi, Mevlana’nın yol arkadaşı rolünü üstlendi. Bir gün ikisi Konya’nın dışındaki Meram bağlarında dolaşırken Hüssam, Rumi’ye aklındaki bir fikri anlatır : “Senai’nin İlâhînâmesi ya da Attar’ın Mantik-ut-Tayr’ı gibi bir kitap yazacak olsaydın, çoğu ozana yol arkadaşı olur, Kalplerini sizin eserinizle doldururlar ve ona eşlik edecek müzikler bestelerlerdi.” Mevlana gülümsedi ve Mesnevi’sinin ilk on sekiz satırının yazılı olduğu bir kağıt çıkardı, şu şekilde başlar:

“    Neyi ve anlattığı hikayeyi dinleyin,
Ayrılık iyi mi da şarkı söylüyor… 


Hüsameddin, Rumi’ye daha oldukça yazmasını rica etti. Mevlana yaşamının sonraki on iki yılını Mesnevi’nin altı cildini Hüsameddin’e dikte ederek geçirdi.

Rumi Aralık 1273’te hastalandı; kendi ölümünü öngördü ve şu meşhur gazeli besteledi:

“    İçimde iyi mi bir kral yoldaşım bulunduğunu nereden biliyorsun?
Altın yüzüme bakma, zira demir bacaklarım var 


Mevlana 17 Aralık 1273’te Konya’da öldü. Ölümüne Konyalılar tarafınca yas tutuldu, cenazesi taşınırken mahalli Hristiyanlar ve Yahudiler, veda etmek için bir araya gelen kalabalığa katıldı. Mevlânâ’nın naaşı, babasının cenazesinin yanına defnedilmiş ve defnedildiği zeminin üstüne görkemli bir türbe olan Yeşil Türbe (Mevlâna Müzesi) dikilmiştir. Onun kitabesi şöyledir:

“    Öldüğümüzde mezarımızı toprakta aramayın. Onu adamların kalbinde bulun.   ”
Selçuklu kraliçesi Gücü Hatun, Rumi’nin yakın arkadaşıydı. Konya’daki türbesinin yapımına sponsor oldu. 13. yüzyıldan kalma Mevlâna Türbesi, camisi, dans salonu, okulları ve dervişlerin hayat alanları ile bugüne dek bir hac yeri olmaya devam ediyor ve büyük olasılıkla her büyük dinin mensupları tarafınca derli toplu olarak ziyaret edilen en tanınmış hac yeri olma hususi durumunu de koruyor. 

MEVLANA MÜZESİ | Kültür Portalı

Bir yanıt yazın

beylikdüzü escort