Bakan Fidan’dan Azerbaycan açıklaması: Bazılarının kasıtlı endişeleri vardı

Dışişleri Bakanı Hakan Fidan, 2023 Şehir Buluşmaları kapsamında Muğla’ya geldi. Protokol üyeleri tarafınca Milas-Bodrum Havalimanı’nda karşılanan Bakan Fidan, öncelikle Vali İdris Akbıyık’ı makamında ziyaret etti. Valiliğin sonrasında AK Parti İl Başkanlığı’nda basın toplantısı düzenleyen Bakan Fidan, “Muğla’nın tarihte, turizmde ve tarımda eşi benzeri olmayan bir yeri olması ilimize ve ilçelerimize oldukça ayrıcalıklı bir yer kazandırıyor. 20 yıldan fazladır AK Parti hükümetinin izlediği politikalarla bilhassa Muğla ve kumsal ilçeleri başta olmak suretiyle yatırımlar yapılıyor. Muğla’ya tabii potansiyeli olan tarım, gezim ve tarih üstüne sağlık, ulaştırma-eğitim hikayelerinde da oldukça ciddi altyapı çalışmaları yapılıyor. Bölgeye yatırım yaptıkça, bölge geliştikçe daha oldukça insanı, turisti, yatırımcıyı çekiyor ve daha oldukça altyapıyı da yapma ihtiyacı ortaya çıkıyor. Bu bir hizmet yarışına dönüyor. Çünkü yatırımı bir kez oluşturduğunuz yetmiyor. Onu daha sonra daha oldukça geliştirmeniz gerekiyor. Çünkü nüfus ve iş kütlesi büyüyor. Ekonomi büyüyor, gelen gezgin sayısı artıyor. Koordinasyon kesintisiz şekilde devam edecek. Yatırımlarımız devam edecek. Muğla’nın kendi mahalli gereksinimlerine makul fakat evrensel kalkınma kriterlerini gerektiren çoğu çabalama yapılmaya devam edecek” dedi.

‘MODERN DİPLOMASİMİZİN AYRILMAZ BİR PARÇASI HALİNE GETİRDİK’

Bakan Fidan, diplomasiyi iki eksende yürüttüklerini anlatım ederek, “Bir yandan tehditleri bertaraf etme, sıkıntıları öteleme ikincisi de fırsatlardan istifade etme. Bunu yaparken alakalı kurum ve kuruluşlarımızla da oldukça ciddi bir iş donanması içerisindeyiz. Dostlarımızın sayısını artırıp, düşmanlarımızın sayısını azaltma. Bu diplomasimizin bir numaralı görevi. Aynı zamanda modern dış ilişkiler anlayışında bilhassa yatırımcılarımızla beraber çalışmak, ekonomimizi büyütmek, ticaret hacmimizi artırmak, bölgemizde yalnızca Türkiye’de değil, Türkiye’ye bağlılık hisseden, Türkiye’ye ciddi derecede gereksinim duyan bölge ülkelerinin de ekonomik sistemleri üstünde müspet katkıda bulunmak için oldukça ciddi çalışmalarımız var. Ekonomi, ticaret, enerji konusunu modern diplomasimizin ayrılmaz bir parçası haline getirdik. Tıpkı uzun yıllardan beri süregelen güvenlik, terörle savaşım diplomasimizin iyi mi bir ayrılmaz parçasıydı, bugün için de bu mevzular diplomasimizin ayrılmaz bir parçası. Bütün diplomatların, dış misyonların bilhassa iş adamlarına destek olmada onlarla beraber çalışmada talimat verilmiş durumdalar” açıklamalarında bulundu.

1/15

 

2/15

 

3/15

 

4/15

 

5/15

 

6/15

 

7/15

 

8/15

 

9/15

 

10/15

 

11/15

 

12/15

 

13/15

 

14/15

 

15/15

 

‘ALARM ZİLLERİ BİRÇOK ÜLKE İÇİN ÇALMA DURUMUNDA’

Bakan Fidan, Türkiye’nin ortaya koyduğu ekonomik dinamizm, kalkınma ve refahın tüm bölge için gereksinim duyulan bir husus bulunduğunu belirterek, “Türkiye kalkındığı vakit bundan yalnızca biz istifade etmiyoruz. Güneyimizdeki, doğumuzdaki, kuzeyimizdeki, batımızdaki tüm ülkeler istifade ediyor. Balkan ülkeleri, Orta Doğu ülkeleri, Akdeniz ülkeleri bundan istifade ediyor. Bu yöndeki çalışmalarımız devam edecek. Geçtiğimiz hafta Cumhurbaşkanımız ile beraber New York’taydık. Özellikle Cumhurbaşkanımızın merkezinde olduğu yoğun bir dış ilişkiler trafiği oldu. Burada da bölgemizi, ülkemizi ve dünyayı ilgilendiren mahalli ve stratejik mevzularla alakalı oldukça ciddi görüşmeler gerçekleştirildi. Bunların başlangıcında şu anda devam etmekte olan Karadeniz’deki ticareti de önleme potansiyeli olan Ukrayna’da olan savaş. Rusya-Ukrayna içinde süren bu savaşın bir halde durdurulması ya da savaş devam ederken insanlık adına yapılabilecek hizmetlerin yapılabilmesi konusu ile alakalı başta Sayın Cumhurbaşkanımız olmak üzere, hükümetimiz, devletimiz büyük bir gayret içerisinde. Savaşı durdurmak tabii olarak ki bir numaralı önceliğimiz. Çünkü bölgeye ve dünyaya büyük bir zarar vermekte. Ama devam ederken başta tutsak takası olmak suretiyle çoğu hususta da girişimlerimiz devam ediyor. Bunların başlangıcında Karadeniz tahıl girişimi gelmekte. Bu mevzu yalnızca bölgemizi değil, bilhassa başta Afrika ülkeleri olmak suretiyle insanlığın tamamını ilgilendiren bir sorun. Şu anda sofralarımızda ekmek var. Her gün sofralarımıza gelen ekmek bizim açımızdan bir olağanüstülük arz etmiyor olabilir fakat yokluğunu gördüğümüz vakit orada kuşkusuz alarm zilleri çalmaya başlıyor. Alarm zilleri çoğu ülke için çalma durumunda. Bunu engellemenin bir yolunu bulmak gerekiyordu. Geçen sene itibarıyla Cumhurbaşkanımızın öncülüğünce yürütülen müzakerelerde bu problem aşılmıştı. Bu sene gene bu hususta çalışmalarımız devam ediyor. New York’taki görüşmelerde bu gene bir numaralı gündemdi” dedi.

‘BAZILARININ KASITLI ENDİŞELERİ VARDI’

Bakan Fidan, “New York’taki görüşmelerimize muadil gelen Karabağ’da Azerbaycanlı kardeşlerimizin yürüttüğü kendi egemenliklerini alma yönünde atılan büyük bir adım olan antiterör operasyonuydu. Bununla alakalı mevzular oldukça gündeme geldi. Operasyonun ilk günü olduğundan internasyonal cemiyet nezdinde ne kadar büyük bir alanı kapsadığı, ne kadar süreceği, hedefinin ne olduğu hikayelerinde oldukça ciddi sual işaretleri vardı. Bazılarının kasıtlı endişeleri vardı. Bazıları kasıtlı Azerbaycan kini yapıyordu. Biz de burada operasyonun aslında oldukça odaklı olduğunu, Azerbaycan’ın kendi egemenliğini sağlama konusu ile alakalı attığı adımlar olduğunu, Ermeni etnik nüfusu mutlaka hedef almadığı, tam bilakis onlar için daha güvenilir bir ortam oluşturma ve belirsizliği ortadan kaldırma yönünde atılan bir adım bulunduğunu uzun uzun anlattık” dedi.

‘KENDİ KENDİNİ LAV ETMİŞ DURUMDA’

Bakan Fidan, Kasım 2020’de varılan ateşkes mutabakatından sonra Azerbaycanlıların büyük bir sabırla beklediğini anlatım ederek, laflarını şu şekilde sürdürdü:

“Karabağ’daki Ermeni oluşumunun kendi kendini lav etmesi, Azerbaycan egemenliğini tanıması ve bu aşamada adımlar atılması yönünde. Ama bu bir türlü olmadı. Azeri kardeşlerimiz harbiden süreci oldukça yetişkin bir halde yürüttüler. Kendilerine meydana getirilen tüm müzakere davetlerine gittiler. Amerika’da yapılana gittiler, Fransa’da yapılana gittiler, Belçika’da yapılana gittiler, Moskova’da yapılana gittiler. Her yer konuştular. İki adet hususları var. Karabağ’daki hakimiyet problemininin hallolması, Zengezur koridorunun halledilmesi. Fakat bu hususta nedendir ki bir türlü adım atılmadı. Baktılar ki aslında bu görüşmelerin ve müzakerelerin bir netice amaçlı değil, gittikçe bir oyalamaya dönüştüğü yönünde bir düşünce hasıl oldu. Onlar da bilhassa bu egemenliğin önündeki en büyük engelleyen silahlı unsurların tasfiyesi konusunu bir numaralı bir öncelik haline getirdiler. Bunu da hayata geçirdiler. Bunu da rastgele bir sivil yitirilmesine niçin olmadan yaptılar. Şu anda geldiğimiz itibarıyla bölgedeki lafda Ermeni siyasi oluşumu kendi kendini lav etmiş durumda. Ermeni etnik nüfusu Azerbaycan’ın anayasal vatandaşlığı altında düzgüsel yaşamlarına entegre olma süreci başlatılmış durumda. Zor bir süreç. Onu kabul ediyoruz. Ancak rastgele bir insan yaşamı kaybolmadan, daha oldukça dram ve trajedi olmadan tamamlanacağına inanıyoruz.”

Bakan Fidan, Kurşunlu Camii’nde cuma namazını kıldıktan sonra Muğla Sıtkı Koçman Üniversitesi’nde düzenlenen AK Parti İl Danışma Kurulu Toplantısı’na katıldı.

Milliyet