Kış öncesi riskli gruplara gribal enfeksiyonlara karşı aşı tavsiyesi

Çocuklar uzun süre kapalı ortamda bir arada oldukları için enfeksiyonun daha basit bulaştığını dile getiren Aydın, “En sık gördüğümüz enfeksiyon rahatsızlıkları bu zamanda sinüzit, otit (orta kulak iltihabı), nezle, grip, bronşit, pnömoni (zatürre) gibi teneffüs yolları hastalıklarıdır, bunların yanısıra ishal ve döküntülü rahatsızlıkları da sık sık görmekteyiz.” bilgisini verdi.

“El hijyeni alışkanlığını çocuklarımıza kazandırmamız gerekiyor”

Aydın, el hijyeninin bulaşıcı rahatsızlıkları önlemedeki önemine dikkati çekerek, laflarını şu şekilde sürdürdü:

“Çocuklar birbirleriyle yakın temas durumunda oldukları, oyunları esnasında çevreyi oldukça elledikleri, ellediklerinde de ellerini ağızlarına götürebildikleri için mikroorganizmalarla daha yakın temas içindeler. Bu nedenle enfeksiyon rahatsızlıklarından korunmada en mühim ve etkili teknik olan el hijyeni alışkanlığını çocuklarımıza kazandırmamız gerekiyor. Su ve sabunla el hijyeni, bulaşıcı rahatsızlıkları önlemede en etkili yöntemler içinde yer alıyor.”

Aydın, bunun yanısıra hasta evladı okula göndermemenin ve evde izolasyonunu sağlamanın da mühim bulunduğunu vurguladı.

“Aşılar da bu zamanda bizlere oldukça yarar sağlayacaktır”

Enfeksiyon hastalıklarının önlenmesinde aşıların da mühim rol oynadığını belirten Aydın, şunları söyledi:

“Aynı zamanda bildiğiniz en etkili enfeksiyon rahatsızlıklarından korunma tekniği olan aşılar da bu zamanda bizlere oldukça yarar sağlayacaktır. Zaten halihazırla milli aşı takvimimizdeki çoğu aşı hem bizleri hem çocuklarımızı bulaşıcı hastalıklardan koruyacaktır. Yakın zamanda, önümüzde influenzayı da bekliyoruz. Özellikle milli aşı takvimimizde yer almayan fakat 6 ayın üzerinde riskli gruba ve 65 yaş üstündeki yetişkinlere önerdiğimiz influenza aşısı da piyasaya çıktı. Herkese influenza aşılamasını da öneriyoruz.”

Aydın, influenzanın şu anda yaygın görülmediğini belirterek, “Ekim ortalarından itibaren ülkemizde influenzayı görmeye başlıyoruz. Aşılamayı da bunun öncesinde yapmalıyız ki bağışıklık yanıtımız ortaya çıksın. İnfluenza geldiği zaman hazır bir bağışıklıkla mikropla savaşabilelim.” dedi.

Bu dönemdeki görülen çoğu teneffüs yolları enfeksiyon hastalığının sebebinin virüsler olduğuna dikkati çeken Aydın, şunları söyledi:

“Bu nedenle teneffüs yolları enfeksiyon hastalıklarının tedavisinde istirahat, parasetamol, ibuprofen gibi ateş düşürücüler ve kafi sıvı alımı aslında tedavi için yeterli. Bunun yanısıra lüzumsuz ve uygunsuz antibiyotik kullanımını önermiyoruz. Özellikle hekim reçetesi olmadan kişiler inisiyatifleriyle lütfen antibiyotik kullanmasınlar. Hastalar doktora antibiyotik reçetelenmesi için ısrar eden davranabiliyor. Bu hususta da ısrar etmemelerini öneriyoruz.”

Kızının rahatsızlığı sebebiyle KTÜ Farabi Hastanesi’ne başvuru eden Şeyma Akdeniz, kızının 1. sınıfa, oğlunun da 4. sınıfa gittiğini söyledi.

Çocuklarının okul sürecinde enfeksiyon hastalıklarıyla devamlı karşılaştığını belirten Akdeniz, “Çocuklarımın sıhhat ve bağışıklığının daha iyi olması için aşı yaptırmayı düşünüyorum.” ifadesini kullandı.

Kaynak : (AA)