BAŞKAN TAN TARIM SEKTÖRÜNDEKİ GELİŞMELERİ ANLATTI

Ticaret Borsası Yönetim Kurulu Başkanı Sayın Can Ata Tan OVP kapsamında Eylül ayında gösterilen Tarım Sektörüyle alakalı yönetmelikler hakkındaki görüşleri açıkladı.

TARIM SEKTÖRÜNDE YAŞANAN GELİŞMELER

Orta Vadeli Programda bulunan öncelikli düzeltim alanlarından biri olan tarımla alakalı meydana getirilen çalışmalar kapsamında “Tarımsal Üretimin Planlanması Hakkında Yönetmelik”in sonrasında “Sözleşmeli Üretimin Usul ve Esasları Hakkında Yönetmelik” de Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe girmiş ve Bakanlık ve TÜİK arasında “Genel Tarım Sayımı”yla alakalı protokolde imzalanmıştır. Ayrıca Tarımsal Üretim Sözleşmesinden Doğan Hukuk Uyuşmazlıklarına İlişkin Arabuluculuk Yönetmeliği ile hukuki altyapının güçlendirilmesi bakımından beklenen adımlar atılmıştır diyen Başkan Tan ” Üreticiyi satış, sanayiciyi hammadde, tüketiciyi de sağlıksız ürün derdinden kurtaracak tarımda planlı üretim modelinin Ülkemizin tarımı için oldukça mühim bulunduğunu her ortamda dile getirdik. Planlı üretim stratejisinin uygulanması halinde, çiftçimiz takım biçtiği ürünün karşılığını alabilecek, çiftçiden ürün alan sanayici nitelik ve tonaj problemi ile karşılaşmayacak, kaliteli hammaddeyle üretilen katma kıymetli mamüller dünya pazarında rekabetimiz güçlenecektir.

Planlı üretimin ilk adımı olarak gördüğümüz “Tarımsal Üretimin Planlanması Hakkında Yönetmelikin yayınlanmasından sonra Bandırma Ticaret Borsası olarak gördüğümüz birtakım aksaklıkları paylaşmak isteriz. TÜİK’in açıklamış olduğu Tarımsal Yeterlilik oranları %150’nin üstünde olan ürünlerde kurulun aksi kararı eğer olmazsa dikimine yasak getirmek, ihracatı olan ve ülkemize döviz getiren fakat yeterlilik payı %150’nin üstünde olan fındık, incir, üzüm, kayısı, narenciye, elma ile ihtimaller içerisinde ekilebilecek ve aynısı mamüllerin kısıtlanması; istihdam, katma kıymet ve dış pazar gibi ekonomik kayıplara niçin olacaktır. Bu nedenle ihracata yönelik, katma kıymeti yüksek ürünlere engelleme getirilmemelidir.Birden fazla il/ilçe sınırlarında arazisi olan ziraatçi ve işletmelerin tek tek izinbaşvurularında bulunmaları ciddi zorluklar ve iş kayıpları yaratacaktır.Başvuru süreleri ve takvimi mevzusu aleni değildir. Her ürün ve ilçede değişik vakit ister.Bu müracaat sürelerinin takip edeni için ziraatçi yaş averajımız makul değildir.TARSİM’e mevzuatta yer verilmemiştir.İl/ilçe müdürlük görevleri, mevcut iş yüküne ilave görevlerikapsamaktadır. Bu vaziyet zaten aşırı yük altındaki personel üstünde ve bilhassa sahaçalışmalarının ifası mevzusu ile alakalı imkânsız yükler getirecektir.

Sözleşmeli Üretimin Usul ve Esasları Hakkında Yönetmelik

Kişi başı arazi miktarımız 2002 senesinde 4 dekar iken bugün 2,8 dekara düşmüştür. Gün geçtikçe nüfus artışı, sığınmacılarla beraber ziraat ürünleri ihtiyacımız gitgide artmaktadır. Mevcut koşullarımızda tarımsal üretimi arttırmak oldukça ehemmiyet arz etmektedir. Aslında sözleşmeli üretim uzun bir süredir uygulanıyordu, fakat yeni düzenleme ile yaygınlaştırılması öngörülmüş, uyuşmazlıklarda arabuluculuğa ve bakanlık kayıt sistemiyle entegre hale getirilmesi gibi mevzular düzenleme kapsamına alınmıştır.

Tarım Sayımı

Tarım politikalarının daha sıhhatli olarak belirlenmesi amacıyla geçtiğimiz günlerde Tarım ve Orman Bakanlığı ile TÜİK arasında Genel Tarım Sayımı yapılmasına dair protokol imzalandı. En son 2001 meydana getirilen ziraat sayımının sonrasında imzalanan protokolün planlı üretim modeline geçişte mühim adımlardan biri olarak görüyoruz.

Üretim Sözleşmesinden Doğan Hukuk Uyuşmazlıklarına İlişkin Arabuluculuk Yönetmelik

1 Eylül 2023 tarihindeki Resmî Gazete’de bulunan Tarımsal Üretim Sözleşmesinden Doğan Hukuk Uyuşmazlıklarına İlişkin Arabuluculuk Yönetmeliği ile sözleşmeli tarımda taraflar arasındaki uyuşmazlıklarda dava açılmadan ilkin arabulucuya başvurulması şartı getirildi. Yönetmeliğe göre, davacı arabuluculuk faaliyeti sonunda anlaşmaya varılamadığına dair son tutanağın aslını ya da arabulucu tarafınca onaylanmış bir örneğini dava dilekçesine eklemek zorunda olacak. Arabulucu meydana getirilen başvuruyu görevlendirildiği tarihten itibaren iki hafta içerisinde sonuçlandırmak zorunda olacak.

Tarım Arazilerinin Korunması

Çok mühim artıları olan bir coğrafyadayız. Etrafı denizlerle çevrili, iki kıtayı birbirine bağlayan, Akdeniz’e ve Karadeniz kıyısı olan avantajlarından meydana gelen mühim bir karasal yapıya sahibiz. Bunu oldukça doğru değerlendirmek, bundan sonraki nesillere oldukça doğru kullanarak transfer etmek gibi bir zorunluluğumuz var. Bunu başarabildiğimiz seviyede ülkemizi çağdaş medeniyetler seviyesine çıkaracağız. Bunu başaramadığımız vakit karşılaşacağımız problemleri çevremizde zaten gözlemliyoruz. Yaklaşık 30 sene ilkin Türkiye’de mevcud 27 milyon hektar ziraat arazisinin bugün 23 milyon hektarın dibine düşmüştür. Tarım ve Orman Bakanlığı “Büyükova Koruma Alanı” olarak duyuru etmiş olduğu 450’nin üstünde bir alanda aşağı yukarı 10 milyon hektarlık alan koruma altında. Geri kalan alanların tamamında muhtelif şekillerde yerleşim, iskan ya da endüstri tesisleri ya da yollar olsun diğer amaçlarla tarımın dışına çıkarılıyor. Bu rakamlar bilhassa ülkemizde arazinin toplamı düşünüldüğü vakit büyük sayılara karşılık ediyor. Tarım arazilerimizi tabir yerindeyse gözümüz gibi güvenliğini sağlamak durumundayız. ” DEdi.

Bir yanıt yazın

beylikdüzü escort