Ankaragücü galibiyeti sonrası yazdı: Galatasaray tarihinin en iyisi

Trendyol Süper Lig’in 7’nci haftasında Galatasaray, Ankaragücü ile yüz yüze geldi. Sarı-kırmızılılar geriye düşmesine karşın müsabakayı 2-1’lik skorla kazanmayı bildi. Galatasaray’ın galibiyetini spor yazarları değerlendirdi.

Usta kalem, sarı-kırmızılıların galibiyetinin sonrasında yeni transferin performansını övdü. Tecrübeli futbolcunun parmak ısırttığı maçın sonrasında Galatasaray’la alakalı etkileyici bir benzetmede bulunuldu.

İşte Galatasaray – Ankaragücü maçının sonrasında meydana getirilen değerlendirmeler…

GALATASARAY BÜYÜK SINAVA HAZIR / OSMAN ŞENHER

Ankaragücü maçındaki skor sizi kandırmasın… Sahada bu sezonun en iyi futbolunu oynayan, ekip olarak bütünleşen bir Galatasaray vardı. Evet, ilk golü kendi kalelerinde gördüler. Bu futbolun içerisinde olan bir şey… Kerem Demirbay’ı da asla kimse linç etmesin. Bütün futbolcular top kayıbı yapıyor. Kerem’in şanssızlığı kaptırdığı top gol oldu. Ama oyunun geneline baktığınız vakit iyi paslar verdi, orta sahada iyi savaşım etti, o pozisyonda şanssızdı.
Bir ekip yüzde yüz diyebileceğimiz yedi gol pozisyonuna giriyor, boş kaleye topu atamıyor ve ilk golü yiyor. Ben bunu kabul etmiyorum. Son vuruşları yapmak beceri işidir. Tete olsun, Kerem Aktürkoğlu olsun, evet bazı zamanlar gol vuruşu yapıyorlar fakat son vuruşların çoğunu ya yapamıyorlar ya da dışarı atıyorlar. Bu da bir gerçek.

Ankaragücü kalecisi Bahadır dün gece maçın yıldızıydı. Sarı-lacivertlileri değişik mağlubiyetten kurtardı. Ama “bu niçin bu şekilde oldu?” diye sebebini sorarsanız; son vuruşlarda iki top hariç Zaha’nın attığı goldeki vuruşu arkadaşları yapamadı. Tete iyi futbolcu, daha da iyi olacak fakat birazcık daha özellikle gol paslarında ve son vuruşlarda kendini olabildiğince geliştirmesi lazım.

İcardi gecenin en şanssız futbolcusuydu. Kafayla vurdu, ayakla vurdu, gol için her şeyi denedi fakat Bahadır’ı bir türlü geçemedi.
Galatasaray’ın dün geceki en büyük artısı Zaha’yı kazanması oldu. Zaha müthiş bir futbolcu… Ankaragücü kapanan bir takım, bir de atağı seven bir dizi karşısında bu Zaha boş alan bulursa neler yapar… Hani tartışılıyor ya, “efendim sakat futbolcu aldınız, ne olduğu belli değil” diye bir sürü söylemler duyuyoruz. Dünkü futbolu ile neler yapabileceğini her insana gösterdi.
Defansta Kaan Ayhan’la Sanchez’i de çok beğendim. Bilhassa Sanchez o sağ stoper mevkini asla kimseye bırakmaz. Rakip atakları kesmede olsun, verdiği paslarla olsun sarı-kırmızılı kulübe çok büyük katkı sağlayacak. Muslera da düzeldi. Hele ilk yarı çataldan topu çıkardı. 

Salı günü oynanacak Manchester United maçı öncesi ekip olarak Muslera ile Zaha başta olmak suretiyle iyi sinyaller verdiler. Hatta inanırım o maçta dün geceki futbollarının da ötesine çıkacaklar. Old Trafford’da üç puanla dönmeleri asla de sürpriz olmayacak. En mühim beklenen futbolcuların başlangıcında Ziyech geliyor. Okan hoca Ankaragücü maçının ekibine almadı, bu star futbolcuyu Machester United maçına sakladı. Ziyech de Zaha gibi iyi bir dönüş yaparsa Galatasaray elini kolunu sallayarak Londra’dan galibiyetle döner.

Ankaragücü’ne gelince… Tolunay Kafkas çok beğendiğim bir hoca… Bu elindeki ekibe iyi de futbol oynatıyor. Ama Galatasaray karşısında fakat bu kadar oynayabilirsin, puan almak için savaşım edebilirsin.

G.SARAY-BAHADIR MAÇININ ARDINDAN / BURCU KAPU

Galatasaray yoğun fikstürde dün taraftarı önünde coşkuyla maça başladı. Yoğun pres, oyunu rakip ceza sahasına yıkma, girmiş olduğu pozisyonları mutlaka şutla sonlandırma… Her şey sarı-kırmızılılar için kitabına makul şekildeydi. Ama tek sorun, 18 adet şut çekip asla gol atamadan dönem arasına gitmiş olmasıydı. 

Öncelikle ilk yarıyı ve sarı-kırmızılıların niçin skoru bulamadığını konuşalım. Ankaragücü kalecisi Bahadır’ın hakkını derhal teslim ederek de başlayalım. Dün konsantrasyonu, çıkardıları, performansı ile tek başına takımdı. 
Galatasaray’da bu yıl maksimum dört gözle beklenen konu, Kerem ve Zaha beraber iyi mi oynayacak sorusuydu. Bu soruya, Zaha’nın sol açık, Kerem’in ise Icardi’nin arkasında adeta bir 10 numara gibi başladığı dün meydana gelen maçla pek de müspet bir yanıt bulamadık. Sarı-kırmızılılar, bu sürem kapalı savunmalara karşı set oyunu oynamakta zorlanıyor. Kerem ise bu biçim oyunun beyni olan forvet arkasında irtibat oyununda aksadı. Markaj altında pas yapmakta ve topu ayağından çıkartmakta zorlandı. Kerem’in iyi olduğu oyun, çizgiden gelip içeriye devrilmesi. Zaha-Kerem ikilisinin oyundaki makul rolleri ve mevkilerinin oturması birazcık zorlu olacak gibi duruyor.

Diğer taraftan ilk defa 11 başlayan Zaha maçın başlangıç düdüğünden oyundan çıkmış olduğu ana kadar hevesli oyunu ve bunu taçlandıran golüyle sol kanat mevkisinde Kerem’le rekabet fitilini ateşledi. İkili mücadeleleri, top kapması, pas tercihleriyle kaşmir kumaştan bulunduğunu gösterdi. Okan Hoca, Zaha’nın bu oyununa hem sevinmiş, hem de kara kara düşünmüştür. Formda bir Kerem ve Zaha’yı iyi mi yerleştireceğim diye.

GALATASARAY TARİHİNİN EN İYİ SAĞ BEKİ
Yine maçın iyileriyle devam edersek; her maç övmelere doyamadığımız Boey için Galatasaray’ın şimdiye kadar gelmiş en iyi sağ beki der, methiye çıtasını birazcık daha yukarıya taşırım. Savunmada Boey’in derhal yanısıra oynayan Davinson ile Galatasaray’ın sağ yumruğu çok kuvvetlendi. Davinson’un önde karşılaması, ileriye dönük oyunu hem sarı-kırmızılıların geriden çıkışlarında çok etkili oldu hem de Torreira’yı rahatlattı. Galatasaray’ın yediği golde baskıda geç kalmasına yönelik yapılacak eleştiriler de doğrudur. Ama Abdülkerim ile beraber oynadıkları vakit birbirlerinin açıklarını kapatacakları kesin.

Bu maçın sonrasında bir münakaşa sorusu ortaya atacaksak, bu sual Ankaragücü’nün attığı gol çizgiyi geçti mi yerine niçin hala gol çizgisi teknolojisi yok olmalı. Buna bir de kişisel merak sorumu eklemek istiyorum. Bu sual keşke size olsa kıymetli okuyucu, zira bundan önceki yazıda gördüm ki size sorduğumda vakit ayırıp fikrinizi paylaşmak konusu ile alakalı çok bonkör davranıyorsunuz, bu vesileyle teşekkür ederim. Ama bu sefer sorum hakemlere. Acaba asla İngiltere, İtalya, Almanya liglerinden maç seyrediyorlar mı? Çünkü dün akşamki gibi bizde bir çok yargıcı devamlı çaldıkları düdükle oyunu keserek maçların yalnızca oynanmasını değil, izlenmesini de zor hale sokuyor.

DEJAVU / TOLGA ERSARI

Kendi sahasında Copenhagen ( Kopenhag ) ile oynadığı Şampiyonlar Ligi maçının adeta bir dejavusunu yaşadı Galatasaray, Ankaragücü karşısında. Sarı- kırmızılılar, aynı Kopenhag mücadelesinde olduğu gibi hakemin başlama düdüğüyle beraber yoğun bir ön alan baskısıyla oyunu rakip sahaya yıktılar. Arı gibi çalışan bekler, sağdan soldan gelen toplar, şutlar…
Ancak gene Kopenhag maçında olduğu gibi topu ağlarla buluşturmayı başaramadı sarı- kırmızılılar. Bunda gene son tercihler ve son vuruşlardaki yanlışlar da etkili oldu elbet. Ancak Galatasaray ablukasının golle sonuç vermesini engel olan daha büyük bir etken vardı, Ankaragücü kalecisi Bahadır. “ Devleşti “ ibaresini bile kifayetsiz kılan bir performans sergiledi Ankaragücü kalecisi ve maç süresince kalesine gelen onca atak ve 13 isabetli şuta karşın skorun 2-1 olmasının en büyük sebeplerinden biri oldu. 2007/ 2008 sezonundan bu yana Süper Lig’de ilk on birde çıkmış olduğu on üç maçta da gol atan tek oyuncu pozisyonundaki Icardi’nin de dört net gol vuruşunu kurtararak onun bu serisini sonlandırdı Bahadır. Kelimelerle anlatım etmenin çok zor olduğu bu performans çok büyük bir saygıyı, tebriği ve alkışı hak ediyor…

İkinci yarıda gol bulmak zorunda olan Okan Buruk, ilk yarının aksayan tek adı Tete’nin yerine Mertens ya da asla olmadı Barış Alper Yılmaz ile başlamalıydı. Ama o, aynı kadro ile sahaya çıkmayı tercih ederken rakibi Tolunay Kafkas iki değişiklikle başladı ikinci devreye ve derhal hemen 48. dakikada da bunun semeresini gördü. Kerem Demirbay’ın kaptırdığı topta, oyuna yeni dâhil olan Efkan Bekiroğlu’nun hoş pası ile buluşan Cephas, Galatasaray filelerini havalandırdı. Çok hoş bir maç çıkartan ve Galatasaray ataklarından dönen toplara ilk basan ve böylelikle hücumun tekrar başlamasını elde eden Davinson Sanchez, ilk defa bir rakibini kaçırdı ve o da gol oldu!

Kendi sahasında tek kale oynadığı maçta 1-0 geriye düşerek Kopenhag dejavusunu iliklerine kadar yaşayan sarı- kırmızılılar, mutlaka Galatasaray’ın en iyisi diyebileceğimiz Zaha’nın harika golü ile beraberliği yakaladılar ki, Kopenhag maçında da hoş bir asiste imza atmıştı Fildişi Sahilli futbolcu.

Ardından gene Kopenhag karşılaşmasında kusursuz bir gol atan Boey çıktı sahneye ve gene benzer bir yerden yapmış olduğu vuruşta bu sefer kendisi atmasa da rakibin topu gol çizgisinden geçirmesini sağladı. Bu arada yeri gelmişken ligimizdeki büyük bir eksiklikten laf etmek gerekiyor, gol çizgisi teknolojisi. Ligimizin marka değerinden bahsedip buna hizmet etmeyeceği çok belli olan Play- Off gibi garabetleri bile gündeme getiriyoruz fakat gol çizgisi teknolojisi gibi elzem bir şeyi bir türlü programa geçirmiyoruz. Bu maçta bu uygulamanın önemi bir kez daha net bir halde görüldü. VAR hakemleri değişik kamera açılarından dakikalarca pozisyonu inceleyip karar vermeye çalıştılar. İleride şampiyonluğun kilit maçlarından birinde bundan daha flu bir pozisyon olursa ne olacak? 8+3 ve Play- Off gibi Türk futboluna asla bir yarar sağlamayacak şeyleri bir kenara koyup bir an ilkin gol çizgisi teknolojisi gibi zaruri programları hayata geçirmemiz gerekiyor.
Kısacası Boey’in golüyle dejavuyu sonlandırdı sarı- kırmızılılar ve Kopenhag mücadelesinin aksine Ankaragücü maçından galibiyetle ayrılmayı başardılar. Yukarıda da belirttiğim gibi iki bek arı gibi çalıştılar ve hem hücumda hem de savunmada mühim işler yaptılar. Boey, hoş oyununun yanısıra bir kez daha skora katkı yaptı. Geçen sezonun başlangıcında kadroda düşünülmeyen bu oyuncu, artık kadronun değişmezleri arasında. O da mühim oranda saygıyı, tebriği ve alkışı hak ediyor.

İlk kez ilk on birde sahaya çıkan Zaha, hakikaten de Galatasaray’ın en iyi oyuncusuydu. Bildiğimiz Zaha performansına derhal hemen tam anlamıyla ulaşamasa da çok etkili bir performans ortaya koydu. Attığı gol, hoş vuruşun haricinde akıl doluydu. Henüz daha doksan dakikayı çıkartacak durumda değil. Ancak kısa süre içerisinde o aşamayı da geçecektir. Tete’nin ise Zaha’ya göre birazcık daha çok zamana ihtiyacı olduğu gözüküyor.
Başakşehir maçı sonrası yazdığım yazıda, Davinson Sanchez’in gösterdiği harika performansın devamının onu ilk on birin değişmez oyunsusu yapacağını yazmıştım. Kolombiyalı futbolcu, Ankaragücü karşısında daha yüksek bir performans sergiledi. Sadece savunmada değil rakip sahada da top rakipteyken ilk basan ve topu tekrar hücuma kazandıran oydu. Hatta kendisini Ankaragücü ceza sahası civarında bile gördük. Bir defa rakibini kaçırdı, o da gol oldu. Zaman içerisinde daha da iyi olacağına inanıyorum. Şampiyonlar Ligi başta olmak suretiyle Abdülkerim Bardakcı’nın partnerinin, rotasyonlu maçlar haricinde Davinson Sanchez olacağını söyleyebiliriz.

Muslera, Galatasaray için ne kadar mühim bir isim bulunduğunu kalesine gelen tek ciddi topta bir kez daha gösterdi. Henüz 19. dakikada gelebilecek o gol, Ankaragücü’nün direncini daha da arttırıp maçın hikâyesinin daha değişik bir hal almasını sağlayabilirdi. Bununla beraber Muslera’nın ayağıyla fena toplar atmaya devam etmesi maçın dikkat çeken noktaları arasında yerini aldı.
Okan Buruk, Tete yerine Kerem Demirbay’ı çıkartıp Barış Alper Yılmaz’ı oyuna dâhil etti. Torreira’yı tek başına bırakmak büyük riskti. Fakat bu değişiklikten kısa süre sonra yengi golü geldi ve işler Okan Buruk’un lehine gelişti. Zaten yengi golünden kısa bir müddet sonrada Oliveira’yı o bölgeye takviye olarak aldı. İkinci yarının başlangıcında sahada olmasını beklediğimiz Mertens de Oliveira ile beraber 73’te oyuna girdi! Tete de 73 dakika sahada kaldı!

Galatasaray, Salı gecesi Şampiyonlar Ligi’nde Old Trafford’da Manchester United karşısında zorlu bir maça çıkacak. İşlerin asla iyi gitmediği kırmızı şeytanlar için Galatasaray karşılaşması bir çıkış maçı anlamı taşıyor. Manchester’in kırmızı tarafının bu gözle bakmış olduğu müsabaka, Erik ten Hag için de tamam ya da devam karşılaşması olabilir. Galatasaray ise olabildiğince iyi ve kaliteli bir ekibe haiz ve bu mücadeleden iyi bir sonuçla dönmesi sürpriz olmayacaktır. Başarılar Galatasaray…

 

Milliyet