Balık denetimi: 10 ton su ürününe el konuldu

İstanbul İl Tarım ve Orman Müdürü Karaca, “5 günlük süreç içinde 10 ton civarında su ürününe el konuldu. El konulmuş olan balıklar Kızılay, Darülaceze, çocuk esirgeme kurumu, belediyelerin toplumsal marketlerine, aşevlerine, toplumsal yardım kuruluşlarına hibe etmek üzere orada tüketilmesini sağlıyoruz. Tekrar ticari anlamda bir şey anlatım etmiyor. Aynı zamanda yönetimsel para cezası da uyguluyoruz. Yaptığımız bu denetimler neticesinde 54 adet, aşağı yukarı olarak 861 bin liralık yönetimsel para cezası uyguladık” dedi.

Marmara Denizi’nde avlanan balıkçı teknelerine gece saatlerinde test yapıldı. Denetimlere, Denetimlere, İl Tarım ve Orman Müdürlüğü Balıkçılık ve Su Ürünleri Şubesi ekiplerinin yanı sıra Sahil Güvenlik, Deniz Polisi ve İstanbul Büyükşehir Belediyesi ekiplerinin yanı sıra İstanbul İl Tarım ve Orman Müdürü Ahmet Yavuz Karaca’da katıldı. Avlanan balıkçı teknelerine yanaşan ekipler, avlanılan balığın cinsine göre yasal boyda olup olmadığını test ederken teknelerin ve balıkçıların evraklarını da inceledi. Daha sonrasında İstanbul Büyükşehir Belediyesi Gürpınar Su Hali’ne giden ekipler, balık boylarını ölçerek avlanmanın yasal koşullara uygunluğunu test etti.

“BALIKLARIN BOYU, BALIKÇILARIN BELGELERİ KONTROL EDİLDİ”

Marmara Denizi’nde avlanan bir teknedeki Sardalya balıklarının boyunu ölçen İstanbul İl Tarım ve Orman Müdürü Ahmet Yavuz Karaca, “Sardalya balığımızın avlanabilir asgari boyunun 11 cm olması lazım. Şuanda rastgele bir sorun gözükmüyor, 11-12 santim civarında. Balıkların avlanabilir asgari boyunun belirlenmesi, ilmi olarak sürdürülebilir balıkçılık için bir balığa ömründe bir sefer üreme fırsatı vermemiz lazım. Hem balıkçılarımız hem de tüketicilerimiz için bu oldukça önemli.” İfadelerini kullandı. Başka bir balıkçı teknesinin de evraklarını inceleyen Karaca, “Burada, reel kişiler için su ürünleri ruhsat teskeresi dediğimiz, ustalaşmış balıkçıların haiz olduğu belgelere bakıyoruz. Bu teknede çalışan her insanın belgesinin olması lazım ve bu belgelerin 5 yılda bir vize edilmesi lazım. Belgeleri var mı diye bakıyoruz. Yine her tekneye ait su ürünleri ruhsat teskeresi dediğimiz yeşil ruhsatımız var, bu da 2 yılda bir vize ediliyor. Bu ruhsatta av aracı nedir, makul mu ve bu tekneye mi ait, onlara bakıyoruz. Ağ standardize belgesi dediğimiz, denize çıkmadan ilkin balıkçılarımızın ağlarının kesinlikle göz açıklıklarını ölçüyoruz. Her balık türü için ayrı bir göz açıklığı vardır. Onların kontrolünün yapılıp yapılmadığına bakıyoruz. Bakanlığımızın 2 senedir uyguladığı, markalama dediğimiz, oltadan tutun en büyük gır gır ağına kadar tüm av araçlarını markaladık. Kime ait, hangi tekneye ait, sınıfı ne tüm sınıflandırmasını yaparak hem av gücümüzü ortaya koymuş olduk, hem de takip edeni açısından bizi oldukça rahatlattı” dedi.

“7 GÜN 24 SAAT DENETİMLERİMİZİ YAPIYORUZ”

Deniz de meydana getirilen denetimlerin sonrasında Beylikdüzü, Gürpınar Balıkçı haline gelen takımlar burada satılmaya hazır balıkları soğuk hava deposunda standardize yaparak denetledi. Denetimin son bulmasının sonrasında basın mensuplarının sorularını yanıtlayan İl Tarım ve Orman Müdürü Ahmet Yavuz Karaca, “Sayın Bakanımız İbrahim Yumaklı’nın talimatlarıyla 25-29 Eylül tarihleri içinde su ürünleri mevzusundaki denetimlerimizi sıkılaştırdık. Normalde 7 gün 24 saat esasına göre denetimlerimizi yapıyorduk ama bu aralıkta daha da sıkı hale getirdik. İstanbul, 661 kilometrelik bir kıyı şeridi ile aşağı yukarı olarak bin 937 ustalaşmış balıkçı gemisi, 15 bin balıkçısıyla Türkiye’nin en büyük balıkçı filosuyla balıkçılık üretimine haiz ilimiz. Biz de bu balıkçılık faaliyetinin sürdürülebilir olması ve gelecek nesillerin de gene balık yemesi için, denizde, karaya çıkış noktalarında, su ürünleri halinde, perakende satış yerlerinde, semt pazarlarında denetimlerimizi 39 ilçemizde, İl ve İlçe Tarım müdürlüklerinin marifeti ile hazırlamaya devam ediyoruz. Denizde zaman, boy, yer ve yasaklı türle alakalı avcılıklara bakıyoruz. Zaman derken belli aralıklarla, belli periyotlarla yasak olan türler var. Onları avlayıp avlamadıklarına bakıyoruz. Yer yasağı dediğimiz de ise Marmara Denizinde 24 metre derinlikten daha sığ olan yerlerde balıkçılık faaliyetine izin vermiyoruz” ifadelerini kullandı.

“10 TON SU ÜRÜNÜNE EL KONULDU, 861 BİN LİRA İDARİ PARA CEZASI UYGULANDI”

25-29 Eylül tarihlerinde meydana getirilen denetimlerin rakamlarını veren Ahmet Yavuz Karaca, “İl ve İlçe Müdürlüklerimizle yaptığımız test sayısı bin 215 olup, aşağı yukarı olarak 10 ton su ürününe ve 8 bin metrekare de ağa el koyduk. 01 Ocak .2020 zamanı itibariyle değişen su ürünleri kanunu ile el konulmuş olan su ürünleri ile ruhsatsız, kaçak olarak avlanan teknelere el konulup mülkiyeti kamuya geçiriliyor. Bu çerçevede 2020 yılı itibariyle aşağı yukarı olarak 195 tekneye, oldukça büyük oranda av aracına el konuldu. Bu 5 günlük süreç içinde 10 ton civarında su ürününe el konuldu. El konulmuş olan balıklar Kızılay, Darülaceze, çocuk esirgeme kurumu, belediyelerin toplumsal marketlerine, aşevlerine, toplumsal yardım kuruluşlarına hibe etmek üzere orada tüketilmesini sağlıyoruz. Tekrar ticari anlamda bir şey anlatım etmiyor. Aynı zamanda yönetimsel para cezası da uyguluyoruz. Yaptığımız bu denetimler neticesinde 54 adet, aşağı yukarı olarak 861 bin liralık yönetimsel para cezası uyguladık” dedi.

 

Milliyet