BALIKESİR’DE DE GÖRÜLEN O ÖRÜMCEKLE İLGİLİ RAHATLATAN AÇIKLAMA

Dünyanın en zehirli örümcekleri içinde olduğu belirtilen ‘Argiope lobata’ örümceği hakkında uzmanlardan rahatlatan izahat geldi. Türün insanı öldürecek zehre haiz olmadığını söyleyen Araknoloji Uzmanı Prof. Dr. Kemal Kurt, bu durumun aksine örümceğin zehrinin tıbbi amaçlarla bile kullanılabildiğini söyledi.
Türkiye’de daha ilkin Gümüşhane, Balıkesir, Sivas ve Malatya gibi illerde karşılaşılan ve kuvvetli zehirleriyle insan bedenindeki sinir hücrelerini öldürerek can kayıplarına yol açtığı anlatılan ‘Argiope lobata’ örümceğiyle alakalı Gümüşhane Üniversitesi Sağlık Hizmetleri Meslek Yüksekokulu Öğretim Üyesi Araknoloji Uzmanı Prof. Dr. Kemal Kurt’tan rahatlatan izahat geldi.
Son günlerde Türkiye’nin her tarafında görülen ve vatandaşlarda endişeye yol açan türün Türkiye’de daha ilkin de belirleme edildiğini ve yaygın bir tür bulunduğunun önemini vurgulayan Prof. Dr. Kurt, “Dünyanın en zehirli örümceği” ifadesinin doğru bir tarif olmadığını söyledi.
Türe ait meydana getirilen çalışmalarda, örümceklerin zehirlerini avlarını öldürmekten ziyade nüzul etmek için kullandığının belirleme edildiğini anlatım eden Prof. Dr. Kurt, olabildiğince geniş bir coğrafyada yayılım yayınlayan türün şu ana kadar literatürde bir insanoğlunun ölümüne niçin olduğuna dair veri olmadığını belirtti.
Prof. Dr. Kurt, en son örümceğe ait zehrin insanları öldürebilecek güçte olmadığını söyleyerek, bu durumun aksine zehrin tıbbi amaçlarla kullanıldığını laflarına ekledi.

“Literatürde bu türün insanları öldürdüğüne dair bir bilgiye rastlamadık”
Bu türün öncelikle 1772 senesinde Alman Zoolog Palmas tarafınca belirleme edildiğini ve daha sonrasında 1873 senesinde öteki bir araştırmacı tarafınca revize edildiğini hatırlatan Prof. Dr. Kurt, “Bu aslında dünyada olabildiğince malum bir tür. Bunu biz Güney Avrupa’da, Asya’da, Avustralya ve Afrika’da da görüyoruz. Ülkemizde de 2011 senesinde meydana getirilen bir çalışmada Afyon, Bursa ve İzmir gibi bölgelerin yanı sıra 32 değişik lokalitede bu tür belirleme edilmiş. Son yıllarda küresel ısınma ve iklimsel değişikliklerin bu türün hayat döngüsü ve biyolojisinde birtakım değişimler yaptığını değerlendiriyoruz. Örümceklerin 2 grubu hariç hepsi esasen zehre sahip. Fakat ‘dünyanın en zehirlisi’ tanımı aslında yanlış bir tarif zira örümceklerin dünyada 50 binden fazla türü var. Böyle bir kategori yapabilmemiz için bu türlerin bütününün zehirlerini tek tek çalışmamız ve bir sıralamaya koymamız gerekir. Yapılan çalışmalarda bu türün genellikle avlarını öldürmekten ziyade nüzul ettiklerini doğruluyor. Çekirgeleri nüzul ettikleri ve kurbağaların iskeletini nüzul ettiğine dair ilmi çalışmalar mevcut. Literatürde bu türün insanları öldürdüğüne dair bir bilgiye rastlamadık fakat bilhassa yaşlı insanlar, bağışıklığı düşük olan kişilerde ve çocuklarda bu türün zehri tıbbi ehemmiyet arz edebilir; bu tür durumlarda bir sıhhat kuruluşuna başvurmaları gerekiyor” dedi.

“Bunlar öteki böceklerle beslendiği için biyolojik dengenin korunması adına mühim görevleri var”
‘Argiope lobata’ türü örümceklerin sıkıştırılma ve kendilerini tehlikede görmedikleri sürece insana saldırmadıklarını kaydeden Kurt, “İnsanların bulunmuş olduğu habitatlarda da gayet fazla yaşamadıklarını söyleyebilir. Vücutları da ufak olduğundan olabildiğince azca oranda zehir üretiyorlar bu da bu kadar korkulmaması icap ettiğini içeren bilgiler arasında. Örümceklerin ya da zehirli hayvanların birçoğunda olduğu gibi bu türün zehri de muhtelif araştırmalara mevzu olmuş. Biz bunların zehrinden farmakolojide, biyoteknolojide ve gene son yıllarda meydana getirilen çalışmalarda kanser giderici maddeler ürettiğine dair bilgiler de literatürde mevcut. Son yıllarda bu kadar artması korkutmamalı, bir insanı öldürebilecek boyutta olmadığını biliyoruz. Aksine bunlar öteki böceklerle beslendiği için de biyolojik dengenin korunması adına mühim görevleri var” diye konuştu.