Cahildim ‘zehrin’ rengine kandım!

ALEYNA SEVİM/İSTANBUL- Türkiye’den Avrupa’ya ihraç edilen kek, bisküvi ve şekerlemelerde yüksek miktarda renklendirici kullanıldığı ortaya çıkarken, Sabahattin Zaim Üniversitesi Gıda Mühendisliği Bölümü’nde meydana getirilen bir yüksek lisans araştırması da toz içeceklerde, limit kıymeti sekiz kat aşan bileşik renklendirici kullanıldığını ortaya koydu.

Endişe yaratan neticelerle alakalı Milliyet’in sorularını yanıtlayan İç Hastalıkları Uzmanı Prof. Dr. Osman Erk, Amerika Gıda ve İlaç Dairesi’ne (FDA) göre günlük renklendirici madde alımının 30 miligramın altında olması gerektiğine dikkat çekerek, “Yasal olarak böyledir fakat Amerika ve bizim de içerisinde bulunduğumuz Batılı ülkelere baktığımızda, evlatların 30 miligramın oldukça üstünde tükettiğini biliyoruz. Renkli şekerler, kahvaltılık gevrekler, meyve suları, besin renklendiricilerin vücuda alınmasında en mühim kaynaklar. Bir porsiyonda bile 30 miligramdan fazla renklendirici kullanılan mamüller var. Bu renklendiriciler, konsantrasyon bozukluklarına, hiperaktiviteye, motor becerilerinde sorunlara, alerjilere, kansere ve bilhassa beyinle alakalı hastalıklara niçin olabiliyor. Aşırı tüketim hormonal bozukluklara da yol açıyor. Özellikle bunların içerisinde tartrazin ve günbatımı sarısı var. Bunlar östrojen dediğimiz hormonu taklit eden bileşikler ve çocuklarda hormonal bozukluklara niçin olabiliyor. Erken meme gelişimi, tane görme; yetişkinlik döneminde meme kanseri, karaciğer kanseri de görülebiliyor” dedi.

Evde hazırlayın

Ankara Üniversitesi Sağlık Bilimleri Fakültesi Beslenme ve Diyetetik Bölümü’nden Prof. Dr. Alev Keser de işlenmiş gıdaların tüketimindeki artışa paralel olarak bileşik renklendiricilere maruziyetin arttığına vurgu yaparak, şunları kaydetti: “Bu vaziyet atıştırmalık, renklendirici içeren içecek, şekerleme gibi işlenmiş besin tüketimi fazla olan obez çocuklarda düzgüsel vücut ağırlığına haiz çocuklara kıyasla daha fazladır. Renklendiricilerin sıhhat üstüne tesirleri ilmi çalışmalara dayalı olarak değerlendirildiğinde tutarsız verilerin elde edildiğini söylemek mümkün. Ancak son yıllarda, çocuklarda dürtüsel dikkatsiz davranma ve aşırı aktifliğe yol açan hiperaktivite ve dikkat eksikliğine, birtakım davranış bozukluklarına yol açtığı ileri sürülmektedir. Bu nedenle olası olduğunca evde hazırlanmış öğünlerin tüketilmesine itina gösterilmelidir.”

 

Milliyet