ÇALIM: İMAR AFLARINI GÜNDEMİMİZDEN ÇIKARMAK ZORUNDAYIZ

Pusula Mühendislik & İnşaat Firma Sahibi Sinan Çalım, zelzele sonra ülke gündemine oturan mevzular hakkında olarak Şehir Gazetesine açıklamalarda bulundu.

Kuruluşundan bu yana mükemmelliğe ve müşterilerin beklentilerinin üstünde hizmet vermeye büyük ehemmiyet veren firmamızda piyasa güvenirliliği ve nitelik anlayışı yer alıyor. Faaliyetlerimize internasyonal standartlarda müşteri memnuniyeti, sürdürebilirlik ve toplumsal repertuvar anlayışı ile yön veriyoruz diyen Sinan Çalım” Tecrübeli ve uzman mühendislerden oluşan ekibimizle müşteriler için devamlı yenilikler getirmekle birlikte yeni teknolojiler kullanarak anahtar teslim endüstriyel tesisler ( Silo, Depo, Soğuk hava kaynağı vb. ) ve mesken inşaatları gerçekleştirmiş ve gerçekleştirmeye devam etmekteyiz. Bölgemizde danışmanlık hizmeti veren tek firmayız. Müşterilerimize fizibilite ( Yapı ruhsatı alma, yapılabilirlik ) aşamasından ikmale ( İskân alımı ) kadar olan proje süreçleri süresince kaliteli ve mükemmel hizmet taktim etmek için yapacakları bütün yatırım evrelerinde mevzuatlar kapsamında destek olmaktayız. Firmamızın Bandırma, Gönen ve öteki Organize Sanayi bölgelerinde gerçekleştirdiğimiz çoğu endüstriyel tesis ile bölgemizdeki yatırımcılarımızın tahsisten üretime kadar olan bütün aşamalarda ( OSB tatbik yönetimi, İmar kanunu, Çevre kanunu, İş yeri açma ve çabalama ruhsatlarına dair yönetmelik, vb.) mevzuatlar kapsamında doğru hizmetleri sunmaktayız.

Ülkemizde 400 bin müteahhit bulunuyor

Pusula Mühendislik &  inşaat şirketi olarak, Kahramanmaraş merkezli gerçekleştirilen depremlerde 45 binden fazla vatandaşımızın yaşamını kaybettiğine ve süren depremler sebebiyle endişelerin sürdüğüne dikkat çekerek, “Depremler ülkemizde yıkımı ve acıyı da bununla birlikte getiriyor. Görüyoruz ki ilk ilkin kentsel dönüşüm süreci her fırsatta bahsettiğimiz üzere, afet odaklı ele alınarak, acilen tamamlanmalıdır”, “6 Şubat’ta meydana gelen, 11 ilimizde aşağı yukarı 14 milyon vatandaşımızı direkt olarak etkileyen ve 45 binden fazla vatandaşımızın yaşamını kaybetmesine neden olan Kahramanmaraş merkezli depremlerin acısını milletçe yaşıyoruz.

Kaybettiğimiz yurttaşlarımıza Allahtan rahmet ve bütün ülkemize geçmiş olsun dileklerimizle, benzer felaketlerin bir kez daha yaşanmaması en büyük temennimizdir. Ülkemizde 400 binden fazla müteahhit bulunduğunu ve bunların bir kısmının bırakın yöntem eğitimi, asla eğitim almamış kişilerden oluştuğunu vurgulamakta mahzur görmüyorum.

Devam eden afetlerle de ülkemizin zelzele gerçeği sık sık kendini tekrardan gösteriyor. Her vakit söylediğimiz gibi insanları depremlerin değil, dikkatsizlik ve kusurlu yapıların öldürmüş olduğu gerçeğiyle artık yüzleşmeliyiz. Şunu belirtmeliyim ki ülkemizin yapılaşmasında ‘doğru planlama, doğru proje, yeterli müteahhitlik ve sıkı denetim’in önemini tabiat bizlere hatırlatıyor.

Denetim ve repertuvar noktasında zaaflarımız var

İnşaat sektörünün genelinde eğitim, test ve repertuvar gibi alanlarda zaaflarımız büyük. Son depremlerde de bunun örneklerini derin bir acıyla deneyim ettik. Öncelikle, 2019 senesinde yapı müteahhitlerinin ekonomik, mali, mesleki ve yöntem yeterliklerine göre sınıflandırılması için çıkarılan ‘Yapı Müteahhitlerinin Sınıflandırılması ve Kayıtlarının Tutulması Hakkında Yönetmelik’, yurt çapında faal ve ödün verilmeden uygulanmalıdır.

Sektörde test sistemi mekanizmaları da kesinlikle güçlendirilmelidir.

Süreçte sorumluluğun oldukça taraflı olduğu gerçeğini kabul ederek, gündemimizden bayındır affı aynısı programları tümden çıkartmalı, aksine müeyyidelerin caydırıcı olmasını sağlamalıyız. “

Kentsel dönüşüme hız vermeliyiz

99 depremi öncesindeki yapı stoklarına dikkat çeken Pusula Mühendislik &  İnşaat Firma Sahibi Sinan Çalım “Ülkemizde maalesef 1999 Marmara Depremi öncesi şartnamelerle yapılma oldukça büyük yapı stoku bulunuyor. Afet odaklı yaklaşımla kentsel dönüşüm adımlarının hızlandırılması büyük ehemmiyet taşıyor. Vatandaşın inisiyatifine bırakılmadan güvensiz yapıların hızla tahliye edilerek dönüşümün devletin desteği sayesinde gerçekleştirilmesine gereksinim var. Marmara depremi olasılığının gün geçtikçe arttığı ve öteki bölgelerimizde risklerin sürdüğü bir ortamda, depreme hazırlanmak için kaybedecek zamanımız yok.

Pusula Mühendislik olarak  inşaat sektörün de 2023 yılı depremi sonra çözüm için lüzumlu gördüğümüz; ‘Ehil Yapı Müteahhidi, Güçlü Yapı Denetimi, Yetkin Mühendislik Sistemi, Mesleki Yeterlilik Belgeli İşgücü, Kaliteli Malzeme, Çok Yönlü İmar Mevzuatı ve Bilinçli Kamuoyu’ başlıklarını, Deprem Haftası vesileyle kamuoyu ve ilgililere bir kez daha hatırlatmak istiyorum.

Kalifiye kalfa hayati ehemmiyet taşıyor

Ayrıca şunu belirtmekte yarar var diye düşünüyorum. Bu gün yapılarda kullanılan malzemenin doğrulu kadar tatbik da aynı biçim de ehemmiyet arz etmektedir. Kalifiye olmayan usta, Kalifiye olmayan kalfa, alanında uzman olmayan rastgele bir eğitim almamış müteahhit, şantiyesinde bulunmayan şantiye şefi, inşaat aşamasında gerek personel yetersizliğinden gerekse fiyat düşüklüğünden test görevini yerine getirmeyen yapı test firmalarının da işini doğru yapmamsı hayati ehemmiyet arz eder.

Örneğin usta bilinçsizce işi yetiştirmek için demire yeterince bağ atmıyor ise demiri noksan atıyor ve rastgele bir test ile karşılaşmıyorsa, kalıpçı kalfa –usta yönetmenlikten beton dayanımından bi haber şayet gelen betonu işlemek için bol miktarda su katıyorsa betonun başlangıcında şantiye şefi ve yapı test şirketi yok ise dilediğiniz kadar kaliteli araç-gereç kullanın gene yeni yapmış olduğumuz yapılar kaliteli dayanımlı yapılar olmaz. Bu yüzden biz bir bütün olarak eğitimli ve alanında uzman olan insanlara bunu bırakmalıyız.

Ülkemiz bir zelzele ülkesi. Mevcut binalarımız açısından depremin yıkıcı gücü karşısında. Binalarımızı güçlendirelim, 40 -50 sene ömrü olan kuvvetli binalar yapalım. Doğru malzeme, doğru programlar binaları kuvvetli kılar. Bu bilincin ve uygulamaların yerleşmesini sağlayalım”

Depremler sebebiyle oldukça büyük acılar yaşadık. Her sene 17 Ağustos yaklaştığında, ‘Deprem öldürmez, bina öldürür’ sözünü hatırlıyor, halkımıza yapılarını güçlendirme, tedbirlerini alma çağrısında bulunuyoruz. Ancak bakıyorum da hatırlatmalar veya geçen vakit bizlere değil önlem almak bilakis yanlışlarda direttiğimizi göstermekte. Bizlerin bu konun ciddiyetine varmamız icap ettiğini düşünüyor ve bir an ilkin depreme hazırlanmamız icap ettiğini vurgulamak istiyorum.”

Kentsel dönüşümde, yeni binaların standartlara makul şekilde yapılmasının yanı sıra güçlendirme ve yenileme seçenekleri de iyi değerlendirilmeli

Depreme hazırlık cemiyet olarak uzun zamandır doğru planlama ile aşılması gereksinim duyulan hayati konulardan biri bulunduğunun önemini vurgulayan İnşaat Mühendisi Sinan Çalım “ Gelecekteki refahımız, çocuklarımıza sağlıklı, güvenilir binalar ve kentler bırakmak için bugün fedakârlık yaparak ( ticari fedakarlıklar olarak değerlendirebiliriz arsa sahibi –müteahhit vs ), orta-uzun vadeli planlarla hareket etmeliyiz. Sadece düzeltici değil, önleyici faaliyetleri de hızlandırmalı, dayanıklı, etraf dostu yapılarla can ve mal güvenliğimizi garanti dibine almalıyız.

İmar planlamaları oluşturulurken bitişik yapılardan elimizden geldiği vakit uzak durmalı ve parsel bazında düzenlemelere hız verilmelidir.

Binalar üç grupta kategorize edilerek; ‘kesinlikle yıkılması gerekenler’, ‘güçlendirilerek kullanılabilecekler’, ‘deprem riski olmayan binalar’ olarak tasnif edilmeli. Alan dönüşümü esas alınmalı. Ayrıca ülkemizde kentsel dönüşüm kapsamında tek makul çözüm olarak vurgulanan ‘yıkım ve tekrardan yapımın’ yanı sıra, Avrupa Birliği ülkelerinde olduğu gibi ‘güçlendirme/yenileme’ çalışmalarının da mühim bir seçenek bulunduğunun bilincinde olmalıyız. Ülkemizde bu sürecin sıhhatli bir halde ve hızlanarak devam etmesi, kentsel dönüşümün salt bir bina dönüşümü olarak görülmemesi, 20-30 sene sonra tekrardan dönüştürülecek yapılar değil, 100 senelik yapılar, hayat alanları inşa edilmesi gerekiyor. Böylesi büyük ve kapsamlı çalışmaların uçtan uca planlanmasını mühim görüyoruz. Pusula Mühendislik olarak zelzele gibi hayati bir hususta çözüm üretmeye, repertuvar almaya devam edeceğiz. Mühendislik ve İnşaat Firması olarak yönetmenlikler kapsamında katkı sağlayarak, kaliteli malzemenin ve uygulamaların önemine değinmek istiyoruz

Depremi unutmayalım, önlemlerimizi hızla alalım. Doğru malzeme, doğru programlar ile binalarımız güçlendirelim

Binalarda kullandığımız her araç-gereç oldukça mühim oldukça değerlidir. Özellikle donatı demir seçiminde yönetmenliklere uymayan malzemeden kaçınmalıyız. Kaldı ki bu malzemeler yapının ana maddesidir.

Betonarme yapıların uzun seneler depreme karşı dayanıklı olabilmesi için taşıyıcı araç-gereç olan betonun dış etraf etkilerine de dayanıklı olacak şekilde tasarlanması gerekir. Bu dayanıklılığın sağlanması için, kullanılan beton dayanım sınıflarının yükseltilmesi oldukça önemlidir. Bu nedenle, taşıyıcı olarak en düşük C30 sınıfı betonun kullanılmasını önermektedir. Dayanım sınıfı tarzı kadar mühim olan bir mevzu da, betonun servis ömrü süresince performansını belirleyecek olan “Çevresel Etki Sınıfı” seçimidir. Doğru belirlenmiş çevresel tesir sınıfında, yüksek dayanımlı ve nitelik belgeli betonlarla inşa edilen standartlara makul geliştirilmiş ve denetlenmiş binaların büyük bir depremde alacağı hasarın daha azca olacağını öngörmekteyiz.

Pusula Mühendislik olarak diyoruz ki, Ehil Yapı Müteahhidi, Güçlü Yapı Denetimi, Yetkin Mühendislik Sistemi, Mesleki Yeterlilik Belgeli İşgücü, Kaliteli Malzeme, Çok Yönlü İmar Mevzuatı ve Bilinçli Kamuoyu  dikkate alınmalıdır.” Dedi.

Bir yanıt yazın

beylikdüzü escort