Dışa bağımlılığı bitirecek! Türkiye gökyüzüne damga vuracak

Yıldırım, Birlik Vakfı Konya Şubesince İl Halk Kütüphanesi’nde düzenlenen, “Yeni Uzay Çağının Neresindeyiz” konferansında, TUA’nın kurucu başkanı olarak atanmasıyla iki senedir yoğun şekilde faaliyetlere devam ettiklerini söyledi.

Uzay çağının yerden gözlemle başladığına dikkati çeken Yıldırım, “Binlerce yıla dayanan bir çalışmadır. Burada medeniyetimizin oldukça büyük katkıları var. Bu çalışmalar uzun vakit anlamaya çalışmak şeklinde devam etti. Yerden gözlemle insanlar, gökyüzünde olanları güneşin doğuşu-batışı ve yıldızları anlamlandırmaya çalıştı. Ne kadar uzakta bulunduğunu tahmin etmek, iyi mi hareket ettiğini öngörmek oldukça zor. Çok kuramlar oluştu ve bu yüzyıllar süresince devam etti.” diye konuştu.

Yıldırım, feza çağının 1957’de Sovyetler Birliği’nin ilk uyduyu fırlatmasıyla başladığını hatırlatarak, şu şekilde devam etti:

“İlk defa insan yapımı nesne uzaya çıkmış oldu ve dünyanın etrafında dolaşarak sinyal gönderdi. Bu, o vakit için büyük bir başarı ve hamle. Onlar, bu işe kaynak ayırıyordu ve arkasından 1961’de bilinmiş olduğu gibi ilk insan Yuri Gagarin uzaya çıktı. Bu süre aralığında uzaya oldukça defa araçlar gönderildi. 1969’da ilk insan aya ayak bastı. Uzay, adamın hayatta kalması için zor bir yer. Uzay çalışmaları oldukça pahalı ve riskli fakat oldukça önemli. Aya araçlar gönderildi, sondalar yapıldı. Bir bulgu yapıldı, ayın cenup kutbu tarafında büyük oranda buz şeklinde su bulundu. Tabii bu dışarıdan gelme. Böylelikle her şey olası hale geldi zira su hayat ve enerji için müthiş bir kaynak. Bir yerde su var ise yaşamın devam edebileceği kabul edilir ve öyledir. Mars’ta da bazı programların adım atması orada su olmasıyla ilgilidir.”

– İMECE UZAY YOLCULUĞUNA HAZIRLANIYOR

21. yüzyılda yeni bir feza çağına girildiğini özetleyen Yıldırım, bu dönemde adamın uzayda ve gökcisimlerinde sürekli bulunacağını aktardı.

Yıldırım, Türkiye’nin feza çalışmalarına dikkati çekerek, “Uzaktan idrak etme uydusu İMECE’yi yapıyoruz. Bu yüksek çözünürlüğünde olan yer deney uydusunu fırlatacağız. Bunu yüzde 60 yerlilik oranıyla TÜBİTAK yapıyor. Bazı kurumlarımız, şirketlerimiz yardımcı oluyor. Bunlar kafi değil tabii. Gecikmiş de olsa TUA da bunun için kuruldu. Gelişmiş ülkelerle karşılaştırma ettiğimizde 30 sene gerideyiz. Bu doğal bizi korkutmuyor. Hızlı çalışarak ve kendi metotlarımızla kısa yollar bularak bu arayı kapamak için yoğun şekilde gayret gösteriyoruz.” ifadelerini kullandı.

Bir yanıt yazın

beylikdüzü escort