Ertuğrul Sağlam, Einstein’in sözünü örnek gösterdi

“YORGUNLUĞUMUZU ATMAMIZ LAZIM”

Kocaelispor Teknik Direktörü Ertuğrul Sağlam her hafta olduğu gibi bu hafta da Kocaelispor’u takip eden basın mensuplarıyla bir araya geldi. Morallerinin iyi olduğu ile sözlerine başlayan deneyimli teknik adam şu şekilde konuştu: Havamız iyi, keyfimiz yerinde, moraller üst seviyede Allah’a şükür. Hastalarımız vardı. Onlar da yavaş yavaş iyileşiyor. Sakatlıkla alakalı bir iki ufak sorunumuz var. Onların dışında da bir problemimiz yok. Keçiören maçından sonra hemen çalışmalara başladık. Çünkü fazla zamanımız yok. Takımı, Keçiörengücü maçının yorgunluğundan uzaklaştırmak, dinlendirmek, Erzurumspor maçına hazırlamak zorundayız.

BU ŞEKİLDE DAVRANMAMANIZ GEREKİYOR

Bir taraftan da işi sıkı tutup içeride ve dışarıda oluşabilecek bir rehavet ortamını da engellemek için de oyuncularımızla sık sık konuşuyoruz. Hedefimiz çok büyük. Yani bu doğrultuda en ufak bir açık vermemek zorundayız. En ufak bir ihmale hiç girmememiz gerekiyor. Bu şekilde davranmamanız gerekiyor. Cuma günü de yine final gibi bir karşılaşma oynayacağız.

ERZURUM TAKIMI BİRBİRİ İLE UYUMLU FUTBOLCULARDAN KURULU

Diyeceksiniz ki “Ya hocam her hafta final mi oynayacağız?” Doğru her hafta final oynayacağız, bundan sonraki kalan maçlarımızın hepsi bizim için ayrı bir önemde bir final karşılaşması. Bu ciddiyetle maçlara hazırlanıyoruz. Erzurumspor iyi bir takım, birkaç senedir beraber oynayan aynı oyuncuların beraber oynama alışkanlığını edindiği, istikrarı olan bir rakip. Böyle birbiriyle uyumlu bir takımla oynayacağımızın farkındayız.

“BUNLAR OLURSA YENEMEYECEĞİMİZ TAKIM YOK”

Oyuncularımıza şunu söyledim. Her fırsatta da dile getiriyorum. Eğer biz çok iyi mücadele edip kazanmayı çok istersek, oyunu doğru oynarsak, saha içerisinde herkes birbirine yardım eder, birbirini desteklerse bu ligde yenemeyeceğimiz takım yok. İçeride, dışarıda yenemeyeceğimiz takım yok. Bu gerçekler doğrultusunda da, bu özgüvenle, işi rehavete düşürmeden her maçı ayrı ayrı değerlendirip doğru şekilde oynamamız gerekiyor. Erzurum maçı da böyle bir maç olacak.

“OYUNUMUZU OYNAMAYA ÇALIŞACAĞIZ”
Erzurum takımının öne çıkan özellikleri var. Zafiyetleri var, açıkları var. Bunların tespitini ve analizini yaptık. Sahamızda rakibe uygulatmak istediğimiz anlayışımız var. Bir defa bundan taviz vermeden, rakip için de gerekli önlemleri alarak Keçiören maçında olduğu gibi güzel, keyif veren bir karşılaşma oynamak istiyoruz. Kaldı ki ondan sonra yine bir milli takım arası var ve 15 gün biz bu sonuçla yaşayacağız. O yüzden oyuncularımız 3 gün izin yapacaklar.

“GÜZEL BİR MAÇ OYNAYACAĞIZ İNŞALLAH”

Hem izni güzel, keyifli, hem on beş günü camiamıza, taraftarımızla mutlu ve geleceğe umutlu bir şekilde bakarken geçirmek önemli. Kısacası işimizi sıkı sıkıya tutuyoruz. İnşallah güzel bir maç oynayacağız ve yolumuza sağlam adımlarla devam edeceğiz. Bir sloganımız, mottomuz var biliyorsunuz. “Durmak yok, yola devam” Durmayacağız… İnşallah yolumuza güzel bir şekilde devam edeceğiz”

“ÖN YARGILARI YIKMAK KOLAY OLMAYACAK”

Zannediyorsam Einstein söylemiş. “Ön yargıları yok etmek atomu parçalamaktan daha zordur” diye. Bizim buraya geldiğimiz günden itibaren kimi taraftarda, şehrin belli bir kesiminde ön yargılar vardı. Hakikaten bunu yıkmak, ortadan kaldırmak, tamamen tertemiz etmek çok kolay olmayacak. Taraftarımıza sonuna kadar inanıyorum ve güveniyorum.

“İNANIYOR VE GÜVENİYORUM”

Onlar da bu takım ve çocuklar gibi sorumluluk alacak, cuma günü stadyuma yeterli sayıda, en az 20 bin taraftar ile yerlerini alacak. Çünkü statta öyle bir taraftar yoğunluğu olup coşkuyla bizi desteklediklerinde gerçekten çok güzel bir sinerji oluşuyor, çocuklar oradan güç alıyor, daha istekli oynuyorlar. Adeta bir bayram yeri gibi bir ortam oluşuyor. Yine söylüyorum. Taraftarımıza inanıyorum, güveniyorum. Kendine yakışanı yapacak.