Esenyurt’taki saldırıda öldürülen gencin babası: Görüntüleri izleyemedim
İstanbul Esenyurt’ta tekel bayisine meydana getirilen silahlı saldırıda yaşamını yitiren Yunus Emre Erzen’in babası Cantürk Erzen yaşananları anlattı. Cinayetin sebebi olarak yayınlanan paylaşımında yalnızca “Bana niye icra gönderdiniz?” yazdığını ve sövgü etmediğini söyledi. Acılı baba katliam anına ilişkinse, “O görüntüleri bir baba olarak izleyemedim. 10 yıldır birbirimizi tanıyoruz, tecim yapıyoruz. Kan davalık bir vakamız yok. Benim oğlumu canını acıtarak iyi mi öldürdü?” dedi.
Güzelyurt Mahallesi, Mehmet Akif Ersoy Caddesi üstünde bulunan tekel bayisinde gerçekleştirilen olayda, 20 yaşındaki Batuhan Bayındır ile 24 yaşındaki Yunus Emre Erzen yaşamını kaybederken, 21 yaşındaki Yusuf Erzen ise yaralandı. Hayatını kaybeden Yunus Emre Erzen’in babası, vurulan Yusuf Erzen’in ise amcası olan Cantürk Erzen, bütün detaylarıyla yaşananları anlattı.
Baba Cantürk Erzen, 30 yaşındaki öteki oğlu Mehmet Erzen’in aşağı yukarı 3 ay önce, karşı tarafın akrabalarından bir şahıs ile münakaşa yaşadığını, o esnada silahı elinden alırken kaza yaşandığını, yaşananların mevzuyla ilgisinin olmadığını vurguladı. Erzen, “Mehmet Erzen, kendisine ait bir tekel dükkanı çalıştırıyordu. Bu kavga etmiş olduğu şahıs onların akrabasıdır. O şahıs alkol alıp dükkana geldiği zaman, ne konuştuğunu bilmeyen bir insan. Mehmet Erzen ile münakaşa sırasında silahla gelen kendisidir. Tartışma sırasında tabanca çekmiş olduğu zaman, Mehmet Erzen onun elinden almaya çalışırken mermi patlamıştır ve bacağına değmiştir. Ben bizzat kendim oradaydım. Hepsi bir dakika içinde gelişti, müdahale etme şansı bulamadım. Bu mevzuyla alakalı birbirimizle müzakere yaptık. Bu insanoğlu iki arkadaş gibi her gün birbiriyle görüşüyorlardı, o an olmuş bir olay. Biz birbirimizden davacı bile olmadık. Silahla gelen de kendisidir. Daha sonra gidip 50 çeşit anlatım vermiştir, o ifadelerin hiçbiri doğru değildir. Zaten vakayla alakalı kamera kayıtları da mevcut.” dedi.
Erzen şu şekilde devam etti: “Dolayısıyla kan parası gibi bir sorun yoktur. O şahsa ben buraya ürün vermiştim, net rakamını tam hatırlamıyorum fakat 680 bin lira civarındaydı, bana 130 bin lira ödeme yaptı. Benim kendilerinden o vakit 500 bin lira civarında alacağım vardı, bu vaka olduğu vakit bu parayı ödemek istemediler. Ben de kendilerinden bu parayı istek etmedim. Bugün oğlumu katlettikleri vaka ile bu olayın hiç bir ilgisi yoktur. Sadece şahıs onların akrabası. Biz o vakit onların ağabeyi ile bir masaya oturduk, ‘Senin kardeşin de, benim oğlum da her gün birbiriyle görüşen kişiler, kaza ile bir vaka olmuş. Bizim birbirimize bir kinimiz, davamız yoktur’ dedik. 2-3 ay ilkin olan bir olaydı, barıştık bitti. Herhangi bir sorunumuz da yoktu”
Baba Erzen, oğlunun öldürülmüş olduğu anlara dair paylaşılan videoları hemen hemen izleyemediğini anlatım ederek, “Şu an benim oğlumun öldürülme nedeniyle alakalı ben niçin haberlere çıkıyorum? Çünkü benim oğlum vahşice öldürülmesinin sebebini soruyorum. Bir insan, bir insana maddi manevi bir acı vermiştir fakat ben daha o görüntüleri bir baba olarak izleyemedim. İnsanların bana verdiği tepkiye bakarak, o çocuğun vahşice öldürülmesine sebebiyet verecek benim oğlum ya da ben ya da ailemden birisi bu insanlara ne zarar verdi? Ben yalnızca bu insana bunu soruyorum. Benim oğlumu vahşice niye öldürdün? Bana bir niçin söylesin. Alacak, verecek, kan parası gibi söylemlerin hepsi yalan. Biz 10 yıldır birbirimizi tanıyoruz, yıllardır tecim yapıyoruz. Almışızdır, vermişizdir, noksan olmuştur, fazla olmuştur fakat kan davalık bir vakamız yok. Ben bir baba olarak soruyorum. Benim oğlumu katledici şekilde, canını acıtarak iyi mi öldürdü?” diye konuştu.
Batuhan Bayındır’ın (20) vakadan kısa bir müddet ilkin dostlarını ziyaret etmek için tekel bayisine geldiğini belirten baba Erzen, “Batuhan Bayındır adlı genç ise mahallede oturan gençlerden birisi. Yeğenim Yusuf ile beraber dükkana gelmişler, o çocuğun tek suçu arkadaşı ile beraber oraya gelip 5 dakika orada bulunmak. Onun suçu o. Benim akrabalarım ile bir hesabın var ise o çocuğa niçin sıktın? Sıkma şeklini görmedim fakat insanların anlattığına göre çocuğun elinde bir şey yokmuş. Niye onu öldürmek için ateş ediyorsun? Ben dün cenazemi toprağa verdikten sonra oğlumun öldüğünü bile hissedemedim. 54 yaşındayım, ben oğlumun vahşice öldürüldüğünü bugün hissetmeye başladım. 30 yıl ilkin tanıştığımız insanoğlu bile aradılar, baş sağlığı dilediler. Bu öyle bir vahşet ki bütün Türkiye bunu konuşuyor. İnsanların vicdanı sızladı, onların akrabaları bile arayıp baş sağlığı diledi. O evlatların vahşice öldürülmesini akrabaları bile kabul etmedi. Bazen insanoğlu gidip ‘Neden öldürdün?’ diyerek hesaplaşmak istek eder fakat bu benim vicdanıma kalmış bir durum. Bugün ben acımı yaşıyorum, çocuğumu toprağa verdim. Keşke kazayla olsaydı, şikayetçi bile olmazdım” şeklinde konuştu.
Borcu için kendisine başlatılan icra takip edeni kağıdını WhatsApp’ta paylaştığını belirten baba Erzen, “Bana icra kağıdı gönderdiler. Ben esasen borcumu ödeyen bir insanım. ‘Bana niye icra gönderdiniz?’ diye bunu WhatsApp’ta paylaştım. Bu benim oğlumu öldürmeye bir niçin mi? Tüm Türkiye’ye bunu soruyorum. Bu benim oğlumu öldürmeye bir niçin midir? Benim oğlumun vahşice öldürülmesine niçin olacak bir şey söylesinler. Gerçekten canını acıttığımız, hayatlarına mal olacak sorun yaşattığımız bir niçin söylesinler. Böyle bir şey olsaydı ben affederdim fakat küçük tefek alışverişler için olur mu? Ortada hiç bir şey yok. ‘Emre’yi o şekilde katlederken yanısıra oğlunu da götürmüş. Oğluna da o katliamı yaşatıyor. Kendi evladı o psikoloji ile iyi mi yaşayacak? Nasıl bir baba bu? Benim baba olarak bu bile canımı acıttı. İnsanlar vakaya bakınca, ‘Demek bu insanoğlu bunlara harbiden öyle bir eziyet etmiş ki, bunlar fırsatını bulunca öcünü almış’ diyorlardır. Ama bu şekilde bir şey yok, bana bir niçin söyleseler Allah katında onları affederdim” dedi.
Bir yanıt yazın
Yorum yapabilmek için giriş yapmalısınız.