Kanada’daki kilisede 93 çocuk mezarı tespit edildi

English River First Nation Yerli Bölgesi Şefi Jenny Wolverine, dün, basına yapmış olduğu açıklamada, 1860’ta meydana getirilen Beauval Kızılderili Konut Okulunda yeri tarayan radarın, çocuklara ait olduğu kabul edilen 93 kabir belirleme ettiğini, bunlardan 14’ünün bebeklere ait olabileceğini söyledi.

Wolverine, daha çok kabir bulunmasından kaygı ettiklerini ve “ulaştıkları kabir yerlerinin yürek parçalayıcı ve yıkıcı” bulunduğunu belirterek “Bu nihai bir sayı değil. Daha fazlasının olması yürek parçalayıcı.” dedi.

Halk içinde anlatım edilen hikayelere dayanan aramalara dair Wolverine, “Ne bulacağımızdan emin değildik. Ancak evlerine tekrar dönmeyen öğrencilere yönelik muameleyle alakalı nesiller süresince paylaşılan hikayeleri biliyorduk.” ifadelerini kullandı.

Wolverine, okulun kapanık olduğu halde kültür, dil ve can kaybıyla etkilerinin hala devam ettiğini kaydetti.

16 topluluğun bundan etkilendiğine işaret eden Wolverine, keşiflerin “uzun ve zor” bir yolculuğun ilk adımı bulunduğunu ve bu süreçte kaynaklara ihtiyaçlara duymaları sebebiyle Saskatchewan eyaletini bu çalışmalara yardımcı olmaya çağırdı.

YERLİ TOPLULUKLARA KARŞI “BÜTÜNCÜL BİR YAKLAŞIMA” İHTİYAÇ VAR

Wolverine, yerli topluluklara karşı “bütüncül bir yaklaşıma” ihtiyacın bulunduğunu belirterek fiziki ve ruhsal iyileşme sürecinde hükümetlerin yardımcı olabileceğine işaret etti.

Kanada ve Saskatchewan’a seslerini duymalarını ve tarihin katiyen tekerrür etmemesini sağlamak için yerli topluluklara yaklaşımlarındaki yanlış düşünceyi kabul etmeleri çağrısından bulunan Wolverine, hükümetlerden “kültürel soykırımı, İlk Milletlerin insandışılaştırılmasını ve geçmişin kadim kültürlerini kabul etmelerini istedi.

Wolverine, siyasal iradeyi kendilerinin bu çağrıların programa koymaya çağrı ederken “Üzgün olduğunuzu duyduk. Şimdi bunun için eyleme geçmemiz gerekiyor ve bu da yatılı okullarda kaybettiğimiz evlatları tekrar evlerine kavuşturmaya devam etmek anlamına geliyor.” şeklinde konuştu.

MEZAR TESPİT ÇALIŞMALARI 2021’DE BAŞLADI

English River First Nation Yerli Bölgesi, kabir aramalarına Ağustos 2021’de başlamıştı.

Saskatchewan’daki Regina Üniversitesine göre, 1927’de çıkan yangında okuldaki 19 çocuk ve bir öğretmen ölmüştü.

Hakikat ve Uzlaşma Komisyonu ise olaya, okulda hokey sopasıyla ellerine yaralanan çocuklar da dahil olmak suretiyle hayatta kalan mağdurların hikayelerini yayımlamıştı. Hayatta kalanlardan Mervin Mirasty, Komisyona hem kendisinin hem de adam kardeşinin cinsel istismara uğradığını anlatım etmişti.

CTV News’in haberine göre, 2016’da okuldaki eski bir yönetici, 1959’dan 1967’ye kadar adam çocuklara yönelik istismardan suçlu bulunmuştu.

Öte yandan, 30 Haziran’da Sucker Creek First Nation Yerli Bölgesi’ndeki bir yatılı kilise mektebinde 88 çocuk mezarı bulunmuş olduğu açıklanmıştı.

KİLİSELERİN YATILI OKULLARI, ASİMİLE MERKEZİ İŞLEVİ GÖRDÜ

İlki 1840’ta Katolik Kilisesi tarafınca Kanada hükümeti adına oluşturulan ve sonuncusu 1997’de kapatılan yatılı kilise okulları, 150 binden fazla yerli çocuğun ailelerinden zorla koparılarak alıkonulduğu bölgeler olarak tarihe geçti.

Beyaz çoğunluğun hakim olduğu topluluklara “entegre edilmek için” zorla ailelerinden ve kültürlerinden uzaklaştırılan yerli evlatların büyük kısmının fena muameleye maruz kaldığı, açlık ve soğuğun yanı sıra cinsel ve fizyolojik tacize uğramış olduğu hatta birtakım evlatların üstünde tıbbi deneyler yapıldığının belirlendiği öne sürüldü.

Yatılı kilise okullarında yaşanmış olan trajedinin bütün boyutları ile ortaya çıkarılması için 2008’de Kanada’da Hakikat ve Uzlaşma Komisyonu kuruldu.

Hayatta olan mağdurlardan 6 binden fazlasını dinleyen Komisyon, çalışmalarını 2015’te tamamladı ve yaşananları “kültürel soykırım” olarak tanımlayarak 4 bin sayfalık rapor yayımladı.

Bazı kaynaklarda kilise okullarında kalırken ölen evlatların sayısı 4 bin 200 olarak verilirken Komisyon’un raporunda, ölümlerin kilise yönetimlerince belgelenmemesi sebebiyle bu sayının 5 bin 995 olduğu kaydedildi.