Kocaeli Umre’li bilgi yarışmasıyla Sayıştay raporunda

Merkez Bankası Para Politikası Kurulu tarafınca dün meydana getirilen 500 baz puanlık artışla siyaset faizi yüzde 30’a yükseldi. Amerika Merkez Bankası FED’in ürem indirmeyeceğinin belli olmasının sonrasında  açıklanan bu nispet birtakım ekonomistlerce kifayetsiz bulundu. Yine de bir sürpriz tesiri yarattığı söylenemez. 

Hükümet bir taraftan ürem artışlarıyla tasarrufu destekleyerek enflasyonu düşürmeye çalışırken, bir taraftan da işsizlik ve Türk Lirası’nın aşırı değerlenmesi risklerini denetim etmeye çalışıyor diyebiliriz. Enflasyon tahminleri yüzde 60’ların üstüne çıkmışken faizin görece yavaş artırılmasının anlamı bu. 
 

Ekonomide tasarrufa yönelik önlemler alınırken kamuda “itibardan tasarruf” edilmediği anlaşılıyor. Sayıştay’ın yayımlamaya başladığı raporlarda tutum bir yana masraflara bütçe yetişmediği anlaşılıyor. 
 

2022’de Cumhurbaşkanlığı’nın günlük masrafları yüzde 52,5 artarak 15 milyon lira olmuş. Sayıştay, Cumhurbaşkanlığı’nın bir senelik negatif etkinlik sonucunun 5 milyar TL bulunduğunu belirleme etti.

Hükümetin propaganda aygıtı gibi çalışan İletişim Başkanlığı da keza 1 milyar 860 milyon TL eksiye imza attı. Seçim öncesine muadil gelen dönemde, personel sayısında inanılmaz bir artış göze çarpıyor. 

Benim aslolan dikkatimi çeken ise AFAD’ın masrafları oldu. Canımızı teslim ettiğimiz, fakat başta son Maraş depremleri olmak suretiyle afetlerde faal kurtarma çalışmalarında bulunmadığı için eleştirilerin odağında olan AFAD, 15 milyar lira içeride. Bu kadar para nereye harcandı? Bu kadar para harcayan bir kurum niçin afetlere zamanında ve etkili müdahale edemiyor? Can sıkıcı harbiden de. 

Gelelim Sayıştay raporlarındaki Kocaeli ayrıntısına. Türkiye’nin Hazine’ye en borçlu büyükşehir belediyesi olarak dikkatlerin üstünde olduğu Tahir Büyükakın başkanlığındaki Kocaeli Büyükşehir Belediyesi, Sayıştay’ın raporlarına girmeyi gene başarmış. Bakın nasıl?

Büyükşehir Belediyesi bir malumat yarışması düzenlemiş. Yarışmayı kazanan 50 lise talebesi ödül olarak Umre’ye götürülmüş. Gezi ihalesini Tour İslambol şirketi almış. 10 gün devam eden gezinin yol masrafları da Büyükşehir Belediyesi tarafınca karşılanmış. Çocuklar Suudi Arabistan’da dört yıldızlı bir otelde kalmış. Gezinin toplam maliyeti 2 milyon 100 bin lira tutmuş. En borçlu belediye bu şekilde bir masraf yapınca daha da göze batıyor tabii olarak. 

İslambol Tour’un ortaklarından Şener İnce’yi de yakından tanıyoruz. 2015 seçimlerinde AK Parti’den mebus talibi da olan, halihazırda AK Parti’nin İzmit Belesiyesi Meclis üyesi kendisi. 

Türkiye bu şekilde bir darboğazdan geçerken, öğrenciler barınmadan beslenmeye, bilgisayardan kırtasiyeye ulaşımda büyük zorluklar yaşarken, Büyükşehir’in 2 milyon lirayı Umre’ye harcanması ne kadar mantıklı? Öğrencilerin öncelikli ihtiyacı Suudi Arabistan ziyareti olabilir mi? Hac ya da Umre ziyaretlerinin kişinin çalışıp kazanılmış olduğu parayla yapılması değil midir makbul olanı? Bu çocuklara eğitimleri için yardımcı verseydiniz de onlar kendi emekleri ile meslek sahibi olup kendi paraları ve iradeleri ile Umre’ye gitseydi daha mantıklı olmaz mıydı?

Bir yanıt yazın

beylikdüzü escort