Konyaspor – Beşiktaş maçı sonrası çarpıcı benzetme! ‘Korku tünelinden çıktılar’

Trendyol Süper Lig’in 7’nci haftasında Beşiktaş, Konyaspor ile deplasmanda oynadığı maçı 2-0 kazanmıştır ve son haftalardaki puan kayıplarının sonrasında huzurlu soluk aldı. Siyah-beyazlıların üç puanla geçmiş olduğu mücadelenin sonrasında spor yazarları değerlendirmelerde bulundu.

Milliyet Gazetesi’nin usta kalemleri Attila Gökçe ile Bilal Meşe, Konyaspor – Beşiktaş müsabakasını köşelerinde kaleme aldı. Attila Gökçe, Beşiktaş’ın bu galibiyetle korku tünelinden çıktığını ve güneşi gördüğünü yazdı.

İşte Konyaspor – Beşiktaş maçı sonrası meydana getirilen değerlendirmeler…

TÜNEL ÇIKIŞI GÜNEŞİ GÖRDÜLER / ATTİLA GÖKÇE

Konya’da oynanan oyun Süper Lig’in nitelik ortalamasına, marka değerine ne kadar yakıştı? Bu problemin cevabını merak ediyorum. Kendi adıma tek sözcüklü (yakıştı/yakışmadı) cevabı verecek değilim.
Özellikle ilk yarıda düşük tempolu adeta “ağır çekim” sayabileceğimiz oyuna 3 şut sığdırabildi iki takım. Beşiktaş’ınkiler (2) isabetsizdi. Çerçeveyi  bulamadı. Konyaspor’un attığını da (1) Ersin tuttu. İlk yarıda Beşiktaş’ın 6 korneri var. Konyaspor ilk kornerini ikinci yarıda attı. İki takımın rakip ceza alanında topla randevu rakamları da ilk yarıda 10’u bile bulamadı, 9’da kaldı.

 
Peki gol iyi mi oldu? Sağdan Rashica’nın kale ağzına doldurmuş olduğu topu o karambolde telaşlanan Uğurcan dışarı atmak istedi, kendi kalesine vurmuş oldu. Dramatik bir an. Uğurcan, futbolda bu şekilde kazaların olabileceğini biliyordu ama, romantik bir bozgun yaşadı. Dostlar, solu olmadığı için ters vuruş yaptığını söylüyor. Neyse geçmiş olsun kardeşimize.
İkinci yarıda oyun ve senaryo birazcık değişti. Şenol Hoca’dan “uyarıcı” bir zılgıt (!) yemiş olacaklar ki daha süratli başladılar. Daha agresif bir oyun akışına haiz oldular. Konyaspor’un kullandığı duran topta ceza alanı içerisinde Aboubakar’ın eline çarpan bir top var: Ev sahibi oyuncular ve tribündeki Konyaspor tarafları penaltı bekledi… Arda Kardeşler devam ettirdi oyunu…  Doğru karardı. Birincisi beklenmeyen bir toptu. İkincisi kolun hareketi doğal. Yine de Konyaspor’a ters tesir yapmış oldu bu pozisyon. Aboubakar’ı indiren Oğulcan sarı kart gördü. Protesto amaçlı topa vurunca ikinci sarıdan kırmızı kartla atıldı.… Yazık, Konyaspor için talihsiz bir gündü.

Beşiktaş, 10 şahıs kalan rakibi karşısında oyunu baskıdan uzak, daha huzurlu bir ortamda oynamaya başladı. Aboubakar’ın iki, üç kişiyi çalımlayarak ceza alanına girer girmez soluyla yapmış olduğu vuruş tam da lüzumlu zamanda, farkı açan talih ve emek golünü getirdi.
Bu maç Beşiktaş’ın sıkıntılarını unutturmamalı. Savunmada, orta alanda, forvette devamlı değişkenlik yayınlayan bir vaziyet var. Bailly kenarda, Amartey oyunda, Gedson esasen yok, Bakhtiyor da sol kanatta. Olmadı, Rashica ile kanat değişiyorlar… Muleka ile Aboubakar çift santrfor oynuyor. Cenk Tosun 76’da oyuna giriyor fakat 3 forvet yalnızca Aboubakar’ın şutunu üretebiliyor. Formasyon değişikliği, mecburi kadro değişimleri Beşiktaş’ı kararsızlığa itiyor. Güneş’in bu problemleri çözmesi gerekiyor.

Trabzon ve Adana’da kaybetmiş olduğu iki deplasman maçından sonrasında Beşiktaş oldukça kritik Konya yolculuğundan üç puanla döndü. Büyük bir kazanç. Puan kaybı durumunda Ahmet Başkan, Şenol Hoca, futbolcular sert biçimde hak etmedikleri eleştirilere uğrayabilir, yandaş tepkileri yoğunlaşabilirdi.
Korku tünelinden çıktılar. Güneşi gördüler. 

YALAN RÜZGARI / BİLAL MEŞE

İkinci yarı ne olur bilemem, Kartal’ın fotoğrafına bakıyorum, hem flu hem de olumsuz ötesi! Yahu arkadaş, sen Beşiktaş’sın, şampiyonluğa oynayacaksın (!), fakat şahsi olarak kaygılıyım! 
O forma ağırdır, asırlık ötesidir. Onun içerisine giriyorsan, varını-yoğunu ortaya koyacaksın. Teknik direktör kimi oynatır, kimi yedek bırakır, zerre kadar beni ilgilendirmiyor. Paranızı-pulunuzu tıkır tıkır alıyorsunuz, fakat futbol oynamaya gelince…

Sakın ola, ‘özgüven’ kelimesine sığınmayın, koca bir ilk yarıda ne oynadınız, ne ürettiniz de atamadınız? Bir şut bile yok. Öyle topu çevirmekle, pasla falan olmuyor bu işler!
Valla rakibe bakıyorum, iyi savaşım ettiler, üstelik iki de net pozisyon yakaladılar, atamadılar, Ersin izin vermedi! Ya siz, koca bu yarıda ne yaptınız? Dönün aynaya bir bakın, o müdafaa kilidini bırakın açmayı, refleks dahi gösteremediniz, yalan rüzgarı gibiydiniz. Ne doğru dürüst pres, ne de ivedi oyun, sıfır ötesi! Uğurcan’a üzüldüm, doğal olarak ki bu oyunun için de kendi kalesine gol atmak da var, tahta ayağına geldi sanırım! Kartal’a adeta bir gol ikram etti!

Dedik ya, ikinci yarı ne olur? Valla, Oğulcan’ın 55’te çift sarıdan kızaracağını kimse daha önceden kestiremez! Kuşkusuz bu kusur Kartal’a pozitif olarak dönüş yaptı. On şahıs kalmasına rağmen yüklenen ev sahibi takım, 63’de Aboubakar’ın müthiş golünü kalesinde gördü. Bu, o dakikaya kadar Kartal’ın fileleri bulan tek şutuydu, yorum sizin! 

Diyeceksiniz ki, “Beşiktaş kazandı”. Doğru… Ancak kaygılarım var. Niye mi? Bakın, rakip on şahıs kalmış, bırakın vites yükseltmeyi, tekliyor, arkadaş tekliyor! Koca Kartal, ayrım atma yerine skoru koruma adına, ayağa paslarla zamana oynar mı?
İyi ki Aboubakar var, erkek tepeden – tırnağa golcü, verin topu ona, gerisine karışmayın. Doğru dürüst pas alamıyor, kendisi yaratıyor adeta! Bunun ismi bireysel beceridir, lami cimi yok!

Dileriz bu olumsuz tablo Konferans Ligi’nde Lugano maçına yansımalar yapmaz, taraftarını tedirgin eden o fena futbolundan uzaklaşır. Kuşkusuz Lugano karşılaşmasında taraftarın büyük desteğine ihtiyaçı var Kartal’ın… Alınacak üç puan inanıyorum ki ligdeki doruk yarışına da müthiş katkılar sağlayacaktır.

 

Milliyet

Bir yanıt yazın

beylikdüzü escort