Mehmet Altan yazdı: Ülke neden çöker, bina neden çöker?

Basın Tarihi ardında 2003 yılından bir sonraki yıla geçerken, 2004 yılı vakaları içerisinde her bir yana kazınmış bir isme rastladım: Zümrüt Apartmanı
 
***
 
6 Şubattan beri sosyal olarak yıkıntı altındayız.
 
Depremden beri 185 bin kredi kartının asla kullanılmadığı300 bin cep telefonundan asla sinyal alınamadığı söyleniyor…
 
Kaybettiklerimizin resmi rakamların oldukça üstünde olduğu iddiaları konuşulup duruyor…
 
Binaları ve müteahhitleri teker teker ezbere bilir hale geldik…
 
Rönesans Rezidansı, Ezgi Apartmanı…
 
Bu ruh halindeyken Zümrüt Apartmanı karşıma çıktı…
 
***
2 Şubat 2004 günü akşamüstü, Konya iline bağlı Selçuklu ilçesindeki Kerkük Mahallesi’nde bulunan 12 kattan oluşan Zümrüt Apartmanı büyük bir gürültüyle çöktü.
 
Olay yerine birden fazla itfaiye, polis ve sıhhat ekipleri sevk edildi. Enkaz altında kalanları kurtarmak için çalışmalar başlatıldı.
 
Arama kurtarma çalışmaları 9 gün sürdü…
 
Apartmanın enkazı altında kalan 92 şahıs öldü30 şahıs yaralandı.
 
Zümrüt Apartmanı Faciası, Türkiye’deki en büyük “yapısal felaketlerden” biri olarak tarihe geçti.
 
***
 
Yapısal yıkım mi?
 
Cinayet ekonomisi mi?
 
Zümrüt Apartmanı‘nın inşaatında usulsüzlükler yapıldığı, bina ruhsatının iptal edilmesi ve binanın yıkılması gerektiği ortaya çıktı” saptamasına baktığımızda yanıt oldukça açık: Tabii ki cinayet ekonomisi
 
***
 
“Olayın ardından, sorumlular ile alakalı tahkîkat başlatıldı ve çoğu şahıs ile alakalı dava açıldı. Türkiye’de çoğu kentte aynısı durumlarla karşılaşmamak için binaların güvenliğiyle alakalı önlemler alındı.”
 
Önlemler mi alındı?
 
O zaman 2023 senesinde neden tarihin en büyük “deprem katliamını” yaşadık?
 
Hangi önlemler….
 
***
 
Zümrüt Apartmanı, 1997 senesinde inşa edilmişti ve 12 katlıydı. Apartmanın inşası sırasında çeşitli usulsüzlükler yapıldığı iddia edildi.
Binanın inşası sırasında betonarme kalitesi düşürüldü ve izin verilen kat sayısının üzerine çıkıldı.
Ayrıca, binanın temelinin kifayetsiz olduğu, ihtimaller içerisinde depremler için dayanıksız olduğu belirlendi.”
 
Bu satırlar cinayetin iyi mi işlendiğinikatilin kim bulunduğunu anlatıyor
 
Hep bildik suçlular
 
***
 
Zümrüt Apartmanı’nın yıkıldığı alan 2013 yılına kadar boş kaldı. Apartmanın enkazında her sene anma töreni yapıldı ve apartmanın bulunmuş olduğu alana faciada ölenler için bir anıt yapılması önerildi.
2007 senesinde Konya Büyükşehir Belediye Başkanı Tahir Akyürek, apartmanın bulunmuş olduğu yere yapı denetimi laboratuvarı ve bir anıt yapılacağını açıkladı.
Ancak 2015 yılında, apartmanın bulunmuş olduğu alana önerilen yapı yerine 10 kattan oluşan yeni bir bina yapıldı.”
 
Faciadan bu yana geçen 19 yıla karşın siyasi ve mahalli iktidar aynı kişilerin elinde.
 
Çökenin niçin çöktüğünü araştırmak ve melaneti kaynağında kurutmak yerine, yeni inşaat bu zihniyetin alameti farikası
 
Şimdi aynı şeyi, üstelik bu kez asla beklemeden, cemiyet olarak altında kaldığımız zelzele bölgesinde yapacaklar…
 
***
 
6 Şubat 2004’te binanın müteahhidi Ali Vedat Kaya ve taşeron İsmail Hakkı Canlıer, 17 Mart 2004 tarihinde ise proje sorumlusu Halil İbrahim Elliiki tutuklandı.
 
18 Mart 2004’te Konya Cumhuriyet Başsavcılığı tarafınca bu kişiler ile alakalı dava açıldı.
 
30 Nisan 2004’te ilk duruşma görüldü.
 
Müteahhit Ali Vedat Kaya, inşaat aşamasında noksan araç-gereç kullanmadıklarını söyledi. Kaya ilaveten inşaat esnasında kolon ve kirişlerin öteki apartmanlara oranla daha ufak bulunduğunu fakat belediyeden onay çıkmış olduğu için rastgele bir değişim yapmadıklarını açıkladı.
 
İş takibini de İsmail Hakkı Canlıer’in yaptığını söyledi. Canlıer ise, “İnşaatı hususi olarak denetleyen bir mühendis yoktu. Mimar olduğundan bu rolü Vedat Kaya yürütüyordu. Belediye görevlileri ise denetim için inşaata asla gelmedi. Sadece bittikten sonrasında onay vermek için gelip gittiler. Yapım esnasında su basmasını denetim için bile gelen olmadı” dedi.”
 
***
 
“29 Kasım 2004’deki duruşmada, Halil İbrahim Elliiki’nin bilirkişi tutanağının mahkemeye gelmesinin vakit alacağı gerekçesiyle 5 bin YTL kefaletle tahliyesine, Ali Vedat Kaya ve İsmail Canlıer’in ise tutukluluk hallerinin devamına karar verildi.
Ayrıca belediye görevlisi Hüseyin Çopur, Maide Dönmez ve Zeynel Ünal ile alakalı tahkîkat açıldı.
Selçuklu Belediye Başkanı Adem Esen ile alakalı da tahkîkat açılacaktı ancak İçişleri Bakanlığı buna izin vermedi.
2007’de Konya 3. Ağır Ceza Mahkemesi, Türk Ceza Kanunu’nun ‘dikkatsizlik ve tedbirsizlik kararı birden fazla kişinin ölümüne niçin olma’ suçlarını içeren 383. maddesi gereğince Ali Vedat Kaya’ya 5 sene hapis ve 440 YTL para cezası, İsmail Hakkı Canlıer’e 4 sene hapis ve 440 YTL para cezası, Halil İbrahim Elliiki’ye de 2 sene hapis 440 YTL para cezası verdi.
3 belediye görevlisi ise ikişer sene hapis cezasına çarptırıldı. Ali Vedat Kaya, İsmail Hakkı Canlıer ve Halil İbrahim Elliiki’nin cezası onaylanırken, belediye görevlilerinin cezası ertelendi.
Daha sonrasında Kaya da tutuklu kalmış olduğu sürenin göz önünde bulundurulması ve cezada indirime gidilmesi sebebiyle tahliye edildi.’’
 
***
 
“Önce Bingöl Çeltiksuyu’nda öldüler” başlıklı yazımda, “Siyasetçi-müteahhit-bürokrat üçlüsünün kurbanı olan koca bir ülke var. Bakalım Türkiye’yi yıkıntı altında bırakan bu rant diyetiyle yüzleşmek olası olacak mı yoksa köhnemiş hamaset yine katliam mekanizmasını gözden kaçırmayı becerecek mi?” diye sormuştum…
 
Zümrüt Apartmanı, seri katilin 2004 yılındaki cinayetidir…
 
Yıl 2023 fakat katliam şebekesi azmanlaşarak katliamlarına devam ediyor…
 
Basın tarihini inceleyince bu cinayetlerin, katil sistemin ve aldırmaz sosyal yapının iyi mi asla değişmeden devam ettiğini görüyorsunuz.
 
Kaçınılmaz olarak “bu ne vakit değişecek” diye de soruyorsunuz.
 
—–
Kapak Görseli: Anadolu Ajansı (Zümrüt Apartmanı)


P24’ten alınmıştır.

 

Bir yanıt yazın

beylikdüzü escort