Naci Görür: Aklımızı başımıza toplayıp şu deprem belasını halletmemiz lazım

Kentsel Dönüşüm, Markalaşma, Karabük ve Çevresi Deprem – Afet Zirvesi; Safranbolu Belediyesi, Tüm Bürokratlar ve İş İnsanları Konfederasyonu ve Karabük Dernekler Federasyonu işbirliği ile Safranbolu Belediyesi Leyla Dizdar Kültür merkezinde yapıldı.

Karabük’ün bütün ilçeleri ile tanınırlığının arttırılması, turizmin geliştirilmesi üstüne mühim adların katılımıyla meydana getirilen zirvede bunun yanı sıra birinci aşama zelzele bölgesinde bulunan Karabük’te meydana gelebilecek afetlere karşı alması ihtiyaç duyulan tedbirler, ikazlar konuşuldu.

Kentsel Dönüşüm, Markalaşma, Karabük ve Çevresi Deprem – Afet Zirvesi’nde açılış konuşmalarını; CHP Karabük Milletvekili Cevdet Akay, AKP Karabük Milletvekili Cem Şahin ile Safranbolu Belediye Başkanı Elif Köse yaptı.

Zirvede Prof. Dr. Naci Görür, “Türkiye, Deprem ve Karabük”; 21. Dönem TBMM Başkanvekili ve 57. Dönem Devlet Bakanı Prof. Dr. Yüksel Yalova, “Akıllı Kentler ve Markalaşma”; Prof. Dr. Ali Akdemir, “STK’ların Deprem ve Afetlerdeki Önemi”; Prof. Dr. Aynur Aydın, “Afet Yönetimi ve Doğal Kaynaklar” sunumlarını yaptı.

Safranbolu Belediye Başkanı Elif Köse şunları söyledi:

“Safranbolu oldukça mühim bir kent. Tarihine baktığımızda da oldukça kıymetli… UNESCO miras listesine dahil edilmiş. Yıllarca korunarak, korunurken yalnızca içerisinde bazı tadilatlar yaparak değil atalarımız Safranbolu evlerini doğru coğrafyaya yapmışlar, zelzele açısından dayanıklı bir zemini kullanmışlar. Tarım arazilerini ya da nehir yataklarını kullanmamışlar. Geçirdiğimiz 1944 depreminde Safranbolu minimum zararla çıkmış. Görevimiz atalarımızdan miras bırakılan Safranbolu’yu ve ülkemizdeki kuşkusuz ki değerli çoğu yeri gelecek nesillere aynı şekilde aktarmak.”

AKP Karabük Milletvekili Cem Şahin ise şu şekilde konuştu:

“Karabük’ün ve çevresinin geleceğinin şekillenmesine yönelik bir fırsat, bölgemizin sürdürülebilir gelişimi ve güvenliği için bir dönüm noktası olarak görüyorum. İlimizde 2013 yılından bugüne dek meydana getirilen çalışmalar neticesinde 519 riskli bina belirlenmesi yapılmış, bu binaların bir kısmının felaket çalışmaları hala sürüyor. Kentsel dönüşüm ve riskli bina yıkımı kapsamında hükümetimiz hiç bir bireyi mağdur etmemek için hassas bir çabalama sürdürmektedir.”

Deprem mevzusu bürokrasi üstüdür

CHP Karabük Milletvekili Cevdet Akay, şu değerlendirmeleri yaptı:

“Karabük fay hattımız varmış bizim. 30-35 kilometre uzunluğunda bir Karabük fay hattı üstünde yaşıyoruz esasında. Konunun ne kadar mühim bulunduğunu bu açıdan bir kez daha hep birlikte algı edelim istedim. Bugün mevzular her yönüyle ele alınacak. Önemli olan buradaki tespitlerin de ortaya çıkan konuların da sıhhatli bir şekliyle giderilmesi için hep birlikte hareket etmemiz.  Bu bürokrasi üzeri bir olay. Zaten bu toplulukta da bunu görüyoruz. Siyasetin üzerindeki bu toplantı organizasyon neticesinde, ben sayın valimizden başlayarak, sivil cemiyet kuruluşlarımızla devam ederek bütün amme kurumlarımızın, bütün yöneticilerimizin bu mevzuya lüzumlu önemi vereceğine inanıyorum. Bütün vekillerimiz ile birlikte belirleme edilen konuları da hayata geçirip lüzumlu önlemleri almakla alakalı hep birlikte çalışmamız icap ettiğini anlatım ediyorum.”

Eksik olan siyasal irade

Prof. Dr. Naci Görür, şu şekilde konuştu:  

“Eğer biz bu depremleri alt edemezsek her depremde binlerce 10 binlerce insanımızı toprağa verirsek biz ülkemizi, soyumuzu serbest bağımsız olarak geleceğe taşıyamayız. Onun için ulus olarak aklımızı başımıza toplayıp şu zelzele belasını bizlere yakışır bir halde bilimin ışığı altında halletmemiz lazım. Depremi durduramayız fakat depremde yıkım, afet ve ölüm kaderimiz değildir. Biz zelzele dirençli yerleşim alanları kurmak sureti ile günlük hayatımızı bile değiştirmeden depremlere karşın yaşarız. Bunu başaran toplumlar var. Bunu başaran bilim var, teknoloji var. Nitekim bakın Kaliforniya, Meksika, İtalya, Şili, Çin daha da sayabilirim Hindistan… Bizim neyimiz noksan dediğimiz vakit aklınıza gelen her şeyimiz var. Eksik olan bir şey var siyasal irade. Bu ülkeyi yönetenler zelzele işini ciddiye almak zorunda. Deprem işini bürokrasi üzeri kabul etmek zorunda ve gerekeni yapmak zorundadır.’

Ebru Özen kimdir? Yemekteyiz Ebru kimdir?

Bu depremler bu şekilde kiminin söylediği gibi… Yok ‘Dünya öküzün boynuzları altında, öküz salladıkça zelzele oluyor’ falan gibi bizlere yakışmayan şeyleri bırakın. Bu bizim kaderimizdir denilen, bizi yaratana iftira etmeyi, mukaddes dinimize de iftira etmeyi bırakın. Bizim dinimiz sevgi dinidir. Yaşatmak için olan bir dindir, bilime ehemmiyet verir. Çin’de de olsa gidin alın der, bir harf öğretenin de kulu kölesi olun diyen bir dindir. Dolayısıyla cehaletimizi, yanlış bilgilerimizi bu işe yorumlamayalım.”