Ömer Çelik’ten AB’ye KKTC tepkisi: Bu açıklamalar yok hükmündedir

Özbekistan’ın Semerkant kentinde meydana getirilen Türk Devletleri Teşkilatı Zirvesi’nde, Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’nin ‘gözlemci üye’ olarak katılımı sonucu alınmıştı.

Sosyal medya hesabından izahat yapan Sözcü Çelik’in açıklamaları şöyle; AB tarafınca KKTC’nin Türk Devletleri Teşkilatına müşahit üye bulunmasına ait meydana getirilen izahat haksız ve ikiyüzlü bir açıklamadır.

Avrupa Birliği, Kıbrıs konusu ile ilgili Yunanistan ve GKRY’nin ardında sürüklenmektedir. O yüzden bu açıklamalar yok kararındadır…

DIŞİŞLERİ: AB’NİN ‘KKTC’ AÇIKLAMASINI TÜMÜYLE REDDEDİYORUZ

Dışişleri Bakanlığı da, KKTC Türk Devletleri Teşkilatı’na müşahit üye olması ile ilgili AB Dış Münasebetler Servisi tarafınca meydana getirilen açıklamanın tümüyle reddedildiğini bildirmişti.

Bakanlıktan meydana getirilen yazılı açıklamada, AB’nin, KKTC’nin Türk Devletleri Teşkilatı’na müşahit üyeliğine ait yapmış olduğu açıklamanın reddedildiği belirtildi. Açıklamada, “KKTC’nin Türk Devletleri Teşkilatı’na müşahit üye olması ile ilgili bugün AB Dış Bağlar Servisi tarafınca meydana getirilen açıklamayı tümüyle reddediyoruz. Kıbrıs Adası’ndaki iki devletten biri olan KKTC’nin müşahit üyeliğine ait karar, 11 Kasım 2022 günü Semerkant’ta yapılan, Sayın Cumhurbaşkanımızın da katıldıkları Türk Devletleri Teşkilatı Zirvesi’nde oybirliği ile alınmıştır. Tepe Bildirisinde de tabir edilmiş olduğu üzere, Kıbrıs Türkleri Türk dünyasının ayrılmaz bir kesimidir, Türk Devletleri ile her alanda ilgi kurup geliştirmesi en tabii hakkıdır” denilmişti.

‘ULUSLARARASI TOPLUMUN ARTIK KKTC’Yİ TANIMASI GEREKİR’

Birliğin iki yüzlülüğünü bir kere daha açıkça ortaya konduğu kaydedilerek, “AB’nin, BM Genel Sekreteri’nin daveti hilafına Kıbrıs Türk halkının milletlerarası toplumun muteber bir üyesi olmasını engellemeye çalışması hoş niyetle bağdaşmadığı üzere, GKRY’nin ve Yunanistan’ın kısır siyasetlerinin esiri haline gelmiş olan Birliğin iki yüzlülüğünü bir sefer daha açıkça ortaya koymaktadır. Kıbrıs Adası’nda adil, kalıcı ve sürdürülebilir bir tahlil fakat Kıbrıs Türk halkının 1963’ten beri gasp edilen müktesep hükümran eşitliğinin ve eşit milletlerarası statüsünün tescil edilmesiyle başlamış olacak bir sürecin akabinde sağlanabilir. Bunun için memleketler arası toplumun artık Kıbrıs Rum tarafını Ada’nın tek sahibi olarak gören halinden vazgeçmesi ve KKTC’ni tanıması gerekir. Türkiye her hal ve karda, KKTC’nin yanısıra durmaya ve bütün milletlerarası platformlarda Kıbrıs Türkünün sesi olmaya devam edecektir” laflarına yer verilmişti.

“TÜRK DÜNYASININ AYRILMAZ BİR PARÇASI”

Geçtiğimiz gün Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ise, Özbekistan’ın Semerkant kentinde Türk Devletleri Teşkilatı Zirvesi’ne katılmıştı. Erdoğan Zirve’de yapmış olduğu konuşmada şu tabirlere yer vermişti;

“Kardeşlik hukukumuzun gereğini yerine getirerek Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’nin, Teşkilatımıza müşahit üye olmasını kabul ettik. Türk dünyasının ayrılmaz bir modülü olan Kıbrıslı kardeşlerimizin yalnız olmadığını göstererek tahlil sürecine de katkı sağladık. Bu dayanışma isteğini sergilediğiniz için siz kıymetli kardeşlerime değişik ayrı teşekkür ediyorum.”

Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu da, KKTC’nin Türk Devletleri Teşkilatı’na Gözlemci üye olarak kabul edildiğini paylaşmıştı.

Bakan Çavuşoğlu sosyal medya hesabından yapmış olduğu açıklamada şu tabirlere yer vermişti; Adım adım… O da olacak! Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti Türk Devletleri Teşkilatı’na Gözlemci üye olarak kabul edildi. Her zaman her yerde #KKTC’nin yanındayız.