Parliament Mavisi Ankara turu…

Ankara; ‘memur şehir’ olmanın etkisiyle olsa gerek; bazen kolalı gömleği, kaytan bıyığıyla masa başına mahkum bir hariciye katibi hallerindedir…

Kimi vakit ise, kriz vurgunuyla feleği şaşmış işçi-memur mitinginin ateşli hatibi gibi karşılar sizi…

Bir bakmışsınız; başbakanın kafasına yazar kasa atandır, tepkili mi tepkili…

Bir bakmışsınız köprü altında yatandır, sokağa sığınmış…
Sevgisi azca saygısı çoktur…
Bir gezip dolaşsanız; eşi-benzeri yoktur…

BİR GECE ANSIZIN…

40 sene Ankara’da yaşayınca huyuna-suyuna alışıyor insan!
Nelere kızar, nelerden hoşlanır ezberliyor…

Bir sabah vakti siyasilere uğramadan otobüs, minibüs, metro duraklarını dolaşıp, öğle vakti Gençlik Parkı’nda mola verirseniz, akşama varmanız kolaylaşır…

Gündüzü bir diğer alem, gecesi bir diğer alemcidir…

Çankırı Caddesi’nin Ulus-Dışkapı arasındaki gazino-pavyon neonlarının göz alıcı renklerine hücum eden pervaneler gibi, olmadık yerde U dönüşü yapan otomobiller; karanlığa gömülmüş koca binaların tenha köşelerini umumi tuvalete çeviren sarhoşlar ne kadar Ankara gecelerinin kaide tanımaz yüzünü oluşturuyorsa; her şeye karşın kırmızı ışıkta duranlar, sahneye çıkmış üçüncü derslik sanatçılara bile sırf ‘sanatçı’ oldukları için kıymet veren ve alkışlayanlar da o denli ‘beyefendi’ yüzüdür…

BİR BAŞKA DÜNYA…

Yukarılara doğru çıkıp Çankaya’nın, Gaziosmanpaşa’nın sokak aralarına dalınca bir diğer dünyanın; aşağılara doğru inip İsmetpaşa, Çinçin, Örnek, Aktaş’a varınca oldukça daha diğer bir dünyanın labirentlerinde kaybolur gidersiniz…

Gece Ankara’ya yakışsa da, Ankara geceyi pek sevmez…

Memur evlatları da anne-babaları gibi kavruk cüzdanların savrukluğuyla, karanlık gecenin emniyet veren tek yerine, evlerine sığınmanın sıkıcı huzuruna bürünüyor…

Belli adreslerin haricinde sokak çocukları, ekmeğini çöpten çıkaranlar ve kedi-köpek sürüleri hariç canlı hayata rastlayamazsınız…

PARLİAMENT MAVİSİ…

Ankara’nın ay’ı boğan karanlığı, gecenin parliament mavisini yer yutar…

Başkentin üzerini manyetik alan gibi kaplayan fer denizinin içerisinde mısır patlağı gibi duran kimi lambalar; manyetik alan gibi dünyanın üzerini kaplayan star deryasına püf deyiverir…

Gecenin hakimi artık yıldızlar değil sokak lambalarıdır…

Yüksekçe bir yere çıkıp seyrettiğinizde; gündüzleri bir beton denizi gibi gözüken başkenti gecenin fer baskınına uğramış gördüğünüzde içiniz rahatlar…

Kuşbakışı daha güzeldir Ankara…

Bir yanıt yazın

beylikdüzü escort