Sadece iPhone 15 Ailesinde Bulunan 10 İşlevsel Özellik

Apple fanatiklerinin bir kısmının beğendiği, öteki bölümü ise pek de tatmin edemeyen iPhone 15 serisi, her sene olduğu gibi Apple’ın bu sene da önceki modeli kopyaladiği gerekçesiyle taşlanmasına neden oldu. Fakat telefonları eline alan kullanıcılar, daha ilk günlerden itibaren serinin eşi benzeri olmayan özellikleri için kullanım senaryoları bulabildi.

Eşsiz özellikleri derken de altını çizmemiz gerekiyor. Zira iPhone 15 serisi, değişik telefonlarda görmeye asla -veya böylesine ustalaşmış derecede- görmeye alışık olmadığımız bazı özelliklere sahip. Kullanım senaryonuzu baştan aşağı değiştirebilecek bu özellikler, bilhassa de belli alanlarda birden fazla ekipmanın yerini alabiliyor.

Batarya sağlığı, bildiğimiz suretiyle iPhone’ların kanayan yarası.

iPhone 15 ailesinde yer edinen batarya kullanım sınırlamaları da bu probleme çözüm olmayı hedefliyor. Bu bağlamda batarya dolumunuzu yüzde 80’le sınırlayabilmeye ayrıca kullanım senaryonuza göre optimize olacak şekilde, telefonunuz bunu otomatik yapabiliyor.

Şarj Döngüsünü ve ilk kullanım tarihini görebilme

Bataryadan devam edelim. iPhone 15’inizin pil ayarlarına bakmış olduğunuzda artık rastgele bir uygulamaya ihtiyaç duymadan kaç kilometrede olduğunu, yani kaç kere döngüye girdiğini (0’dan 100’e kadar kaç kere şarj olduğunu) görebiliyorsunuz. Bunun derhal üzerinde telefonun kullanıldığı ilk tarih yer alırken onun da üzerinde üretim tarihi yer alıyor.

Özellikle ikinci el satışlarında alıcıların bakacağı ilk yer burası olacaktır.

Kamera bünyesindeki değişik lensler

iPhone 15’lerde 2, Pro’larda ise 3 tanınmış kamera lensi görüyoruz. Bunlardan 1x (24 mm), 1.2x (28 mm) ve 1.5x (35mm) olanları varsayılan olarak ayarlayabiliyorsunuz. Bunun dışında 3x telefoto lensi ve 5x (120 mm) tutarındaki lensler, fotoğraflarınızda nitelik kaybı olmadan optik yakınlaştırma yapabilmenizi sağlıyor.

Fotoğraflar için olabildiğince kullanımı kolay olan bu lensler, video tarafında da muazzam derecede işinize yarayacaktır. 

Örneğin yukarıdaki senaryoda aksiyon moduyla beraber bahsetmiş olduğumuz 5x değerindeki yakınlaştırmanın yapıldığını görebilirsiniz. Bu yakınlaştırmayla özneyi ortada tutan Tyler Stalman, öznenin çevresinde yürüyor ve aksiyon modunun da getirisiyle olabildiğince akıcı, durağan(durgun) ve göreni içerisine çeken bir imaj elde ediyor. Üstelik bunu olabildiğince kolay bir denemeyle gerçekleştiriyor.

Sonradan odak noktası değiştirebilme

Eğer benim gibi daha ilkin HTC One M8 kullanmış biriyseniz, UFocus olarak bildiğimiz özelliği hatırlarsınız. Bilmeyenler için bu özellik, M8’deki çift kameranın da getirisiyle bir fotoğrafı çektikten sonra galeride görüntülerken odak noktasını değiştirebilmemizi olası kılıyordu. Elbette firmanın akıllı telefon pazarında geride kalmasından dolayı bu hususiyet de kısa sürede unutuldu.

iPhone 15’in gelişmiş portre modunun bir getirisi olarak artık telefon, portre verilerini görselle beraber saklıyor. Bu da daha sonradan odak noktasını değiştirebilmeyi olası kılıyor. Önceki iPhone’larda diyafram kıymeti değiştirilebilse de bu şekilde bir hususiyet yoktu.

Direkt olarak depolama birimi üstüne video kaydedilebilmesi (4K 60 FPS ProRes)

Burada iPhone 15 ailesinde bulunan type-c girişinin nimetlerinden biriyle karşı karşıyayız. Eğer Pro modellerinden birini kullanıyorsanız harici bir SSD’yi type-c girişine bağlayarak 4K 60 FPS çözünürlükte ProRes kayıt alabiliyorsunuz. 

Üstelik bu kayıt telefonunuza değil, direkt olarak SSD üstüne kaydediliyor. Yapmanız ihtiyaç duyulan tek şey SSD’yi bağladıktan sonra kameraya girdiğinizde, en altta USB-C ibaresini görmek. Bu da kuşkusuz video işiyle uğraşan kişilerin işini kolaylaştıracak özellikte bir özellik.

Tabii buradan yola çıkarak depolama birimlerinin iPhone’a bağlanabileceğini de belirtmemek olmaz.

Harici bir depolama birimini iPhone’a bağladığınızda o birime dosya atabilir, oradan dosya alabilir ya da içerisinde gezinebilirsiniz. Örneğin asla zaman kaybetmemek adına, azca önceki özelliği kullanarak çektiğiniz bir videoyu, depolama alanından yemeden doğrudan telefonunuzda görüntüleyebilirsiniz.

Farklı android modellerinde yer alsa da Apple tarafı için type-c üzerinden öteki cihazları şarj edebilme, olabildiğince yeni bir imkân.

Type-c nimetlerinden bir öteki de iPhone 15 modellerinin bir powerbank görevi görüyor olması. bu bağlamda öteki Apple aksesuarlarını ve öteki telefonları iPhone 15 modelleriyle şarj edebiliyorsunuz. “iPhone 15’i iPhone 14’e bağlarsak ne olur?” diye düşünecek olursanız belirtelim; type-c’li iPhone, şarj durumu ne olursa olsun lightning girişli olanı şarj etmeye çalışıyor.

Eğer elinizde iki tane iPhone 15 var ise ve bu tarz şeyleri birbirine bağladıysanız bu cihazlardan batarya durumu düşük olan, diğerinden güç alıyor.

Kasaya geçecek olursak, Pro modellerindeki titanyum kasanın bildiğimiz boya ile değil de değişik tekniklerle üretildiğini belirtmemek olmaz.

Söz mevzusu parça, titanyumdan kalıpla çıkarılıp yerleştirilmiş gibi görünüyor olabilir ama arkasında büyük bir işçilik yatıyor. Apple’ın dediğine göre titanyum kasanın yüzeyi; titiz işleme, kumlama, fırçalama ve püskürtme süreçlerinden geçmiş. Alüminyum iskelet üstüne titanyum yüzeyin yerleştirilmesiyle beraber bu yöntem, sektörde bir ilk olma özelliği taşıyor.

Aksiyon düğmesi ile gelen kısayollarda sınır, hayal gücünüz desek yanlış olmaz.

Zira müzik çalmanızı, resim çekmenizi, hatta araba kilidini bile açmanızı olası kılan bu tuşa hem hazır ayarlar atayabiliyor, hem de istediğiniz kestirmeyi kendiniz oluşturabiliyorsunuz.

Tüm bunlar bir araya geldiği zaman iPhone 15 modellerini öteki cihazlardan değişik kılıyor. Siz iPhone 15 modellerini beğeniyor musunuz, yoksa 14 serisinden değişik olmadığını mı düşünüyorsunuz? Eğer “farklı değil” diyenlerdenseniz, aşağıdaki içeriklere de göz atmayı unutmayın.