STK’LARDAN ÇEDES İTİRAZI

 

Eğitim Sen, Eğitim İş, Atatürkçü Düşünce Derneği, Alevi Kültür Derneği, Çağdaş Yaşamı Destekleme Derneği  ve Bandırma Kent Konseyi düzenledikleri müşterek basın açıklaması ile ÇEDES projesine karşı çıktılar. İlçe Milli Eğitim Müdürlüğü önündeki basın açıklamasını Eğitim Sen Şube Temsilcisi Erdal Doğru yaptı.

Doğru Açıklamasında “Türkiye’de siyasal iktidarın eğitim sistemini siyasal-ideolojik hedefleri doğrultusunda, dini kaide ve referanslara göre biçimlendirme talebi yetkili konumlardaki kişiler tarafınca sık sık anlatım edilmiştir, muhtelif uygulamalarla bu arzu yaşama geçirilmiştir. Son yıllarda, Millî Eğitim Bakanlığı ile Diyanet İşleri Başkanlığı, dini vakıf ve dernekler içinde birden fazla iş donanması protokolü imzalanmıştır. Bu ortak projeler üstünden eğitimi dinselleşme süreci hızlandırılmış, direkt olarak laik eğitimi ve laik hayat tarzını hedef alan programlar hayata geçirilmiştir.

Millî Eğitim Bakanlığı’na bağlı ortaokullar ve imam hatip okulları, Gençlik ve Spor Bakanlığı’na bağlı il/ilçe spor müdürlükleri/Gençlik merkezleri ile Diyanet İşleri Başkanlığı’na bağlı Diyanet Gençlik Merkezleri iş donanmasında yürütülmekte olan “Çevreme Duyarlıyım, Değerlerime Sahip Çıkıyorum Projesi” (ÇEDES) kapsamında bir süredir ülke çapında toplantılar yapılmakta ve muhtelif kararlar alınmaktadır.

Dini ve manevi değerleri merkeze alan ÇEDES Projesi, faal bileşeni din referanslı kurumlar olması sebebiyle laik-bilimsel eğitim anlayışına ve eğitim bilimlerine aykırı bir çerçevede hazırlanmış ve uygulanmaya başlamıştır.

Öğrencilere milli, manevi, ahlaki, insani ve kültürel değerlerimizin benimsetilmesi amacıyla bütün lise, ortaokul, ilköğretim ve anaokulları ile il merkezi ve ilçelerde bulunan bütün cami ve Kur’an kurslarını kapsayan proje, Milli Eğitim Müdürlükleri ve Diyanet İşleri Başkanlığı’na bağlı il müftülükleri vasıtasıyla okullara öğrencilerin lafda ‘manevi gelişimini desteklemek’ amacıyla ‘manevi danışman’ görevlendirmelerinin önünü açmaktadır. Bu bağlamda pedagojik eğitimi bulunmayan vaiz, imam hatip, Kur’an kursu öğreticileri, İzmir ve Eskişehir başta olmak suretiyle muhtelif illerde görevlendirilmeye başlanmıştır. Protokolde anlatım edilmiş olduğu biçimiyle, “öğrencilerin moral ve motivasyonlarını artırıcı rehberlik hizmetlerinde bulunan”  ‘manevi danışmanlara atfedilen kimi işlevler dört senelik eğitim fakültesi mezunu ruhsal danışmanlarla, esasen uzun yıllardan beri sürdürülmektedir.

1739 sayılı Milli Eğitim Temel Kanunu’nun 56. Maddesine göre “Eğitim ve tedris hizmetinin, bu kanun hükümlerine göre Devlet adına yürütülmesinden, nezaret ve denetiminden Milli Eğitim Bakanlığı sorumludur.” ÇEDES Projesi, 1739 sayılı kanuna aykırı olarak eğitim hizmetinin yürütülmesini, gözetilmesini ve denetlenmesini Diyanet İşleri Başkanlığı ve Gençlik ve Spor Bakanlığı ile paylaşarak gözetim, yürütme ve kontrol görevini ihlal etmektedir. MEB, böylelikle okulların çocuğun üstün faydası ve amme yararına fonksiyon görme niteliğini sekteye uğratmaktadır. Yine ÇEDES Projesi, öğrencilerin hem okulda hem de okul dışı ve yaz tatillerindeki geçirdiği dönemleri ele geçirerek okulu ve öğrencileri dini referanslı eğitim anlayışı ile siyasallaştırmaktadır. Sorumlu kurumlarca yeteri kadar denetlenmeyen, kamusal alana aleni olmayan bu alanlarda çocuğa yönelik hayat hakkı ihlali, fizyolojik şiddet, ekonomik sertlik ve çocuk dikkatsizliği ve istismarı vakalarını kamuoyu yakından gözlemlemiştir.

Laiklik anlayışı gereği farklı, inanç, kanaat ve değerler karşısında yansız olması ihtiyaç duyulan bir devletin, yalnızca bir dinin ve mezhebin öğretilerini, yalnızca belli bir inancın benimsediği manevi değerleri bütün okullarda ‘tek doğru’ olarak öğretmeye çalışması doğru bir tatbik olmadığı gibi, değişik inançtan öğrencilere yönelik aleni bir dayatma ve ayrımcılıktır.

Eğitim kurumlarının rastgele bir halde dini içerikli proje ve etkinliklerin mekânı haline getirilmesinin okullara ve eğitim sistemine müspet anlamda en ufak bir katkısının olmadığı açıktır.

Laikliğin varlığı, din ve mezhep farklılıkları üstünden değişik inançtan ve mezhepten insanların birbiriyle çatışmalarına son vermek, her inancın kendisiyle ve öteki inançlarla eşit haklar temelinde ilişki kurmasını garanti dibine almak açısından önemlidir. ÇEDES projesi bu yönüyle hem laikliğe hem de laik eğitim anlayışına temelden aykırılıklar içeren bir düzenlemedir. Böylesi bir tatbik hem evlatların sıhhatli gelişiminin hem de eğitim sisteminde eşit, serbest ve ilmi düşüncenin ilerlemesinin önünde mühim bir engeldir.

Eğitim alanı ile itikat alanlarının birbirine karıştırılmasına yönelik ÇEDES ve aynısı programlardan hemen vazgeçmelidir.

Çocuklarımız, ÇEDES ve aynısı projelerle siyasal iktidarın siyasal-ideolojik hedeflerinin parçası haline getirilemez! Bu hususta eğitim emekçileri başta olmak üzere, öğrencilerimizi, velilerimizi ve demokratik kamuoyunu beraber tavır almaya ve ortak mücadeleye çağrı ediyoruz.” Dedi.

 

 

Bir yanıt yazın

beylikdüzü escort