Zeki Müren kimdir?

Türk sanat müziğinin unutulmaz adı Zeki Müren, her ne kadar fizyolojik olarak aramızdan ayrılmış olsa da, peşinde bıraktığı eşi benzeri olmayan eserlerle hâlâ gönüllerde yaşıyor. 24 Eylül 1996’da İzmir’de aramızdan ayrılan sanatçı, vefatının 27’nci senesinde Bursa’daki Emir Sultan Mezarlığı’ndaki kabri başlangıcında anıldı. Müren’in yeğeni Özlem Güner de, onun ismini yaşatacak bir film hazırlığından bahsederek, bu projenin amacının onun yaptıklarını sevenlerine taşımak bulunduğunu belirtti.

Yaşamı

Zeki Müren, 2 Ocak 1931 tarihinde Bursa’da doğdu. Klasik Türk müziğinin en büyük isimlerinden biri olarak düşünülen Müren, “Sanat Güneşi” ve “Paşa” lakaplarıyla da tanınıyor. Müzik yaşantısı süresince 600’ü aşkın plak ve kaset dolduran Müren, bunun yanı sıra 300’ü aşkın şarkı bestelemiştir.

Müren, Bursa’nın Hisar semtinde doğdu ve İstanbul Boğaziçi Lisesi’ni birincilikle bitirdikten sonrasında Mimar Sinan Üniversitesi’nde (o dönemki adıyla İstanbul Devlet Güzel Sanatlar Akademisi) eğitim aldı.

Müzik kariyerine Bursa’da tamburi İzzet Gerçeker’den almış olduğu derslerle başlayan Zeki Müren, 1950 senesinde TRT İstanbul Radyosunun açmış olduğu imtihanı birincilikle kazandı. Daha sonra, radyo programlarına ayrıca sahne ve plak çalışmalarına ağırlık verdi. 1955’te “Manolyam” isimli şarkısıyla Türkiye’de ilk kez verilen Altın Plak Ödülü’nü kazandı.

Oyunculuk Kariyeri

Müren, 1954’te “Beklenen Şarkı” isimli filmimizde sinema oyunculuğuna başladı ve toplamda 19 filmimizde rol aldı.

Özel Hayatı

Zeki Müren, sahne kostümleri ve davranışlarıyla dikkat çeken bir isimdi. Kendisi cinsel yönelimi ile ilgili hiç bir açıklamada bulunmasa da, toplumda değişik spekülasyonlar yapılmıştır. Aynı zamanda Türkçe’yi kurallı ve ağdalı konuşmasıyla bilinir. 1957-1958 yıllarında askerlik görevini tamamlamış olan Müren, yaşamının son yıllarını kalp rahatsızlığı ve şeker hastalığı sebebiyle Bodrum’da geçirdi.

Müren’in bıraktığı miras, onun sanata olan katkıları ve gönüllere kazandırdığı eşi benzeri olmayan eserlerle ölümsüzdür. Onu anmak, yalnızca müziğini dinlemekle kalmaz; bunun yanı sıra onun sanatına, karakterine ve hikayesine olan saygıyı da anlatım eder.

Bir yanıt yazın

beylikdüzü escort